Ordu’dahi tıpkı gelişim durumunda staj eden ortaöğretim 2’nci sınıf öğrencisi S.T., çalıştığı yerin siparişleri üzere çiçekçiye gitti. İddiaya bakarak S.T. burada dükkan sahibi A.T.’nin önce namzet tacizine uğradı. A.T. elan sonra üst odaya çağırdığı S.T.’ye sarılarak öpmeye çalıştı. Korkup, dışarı çıkan S.T. müzaheret üzere tıpkısı arkadaşını aradı. Bu tam A.T. olayın duyulmaması üzere S.T.’yi tehdit etti.

CİNSEL İSTİSMARI ÖĞRETMENİNE ANLATTI

Ertesi dolaşma okula revan S.T.’nin davranışlarından şüphelenen delalet öğretmeni, hangi olduğunu sordu. S.T. üstelik çiçekçide A.T.’nin namına müteveccih eşeysel eylemini anlattı. Öğretmen, durumu aileye bildirdi. S.T.’nin ailesi birlikte polise anbean, şikayetçi oldu. Şikayet sonrası gözaltına alınan A.T., ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. ‘Cinsel istismar’ iddiasıyla adliyeye sevk edilen A.T. hakimlikçe ‘delil’ yetersizliği gerekçesiyle adli arama şartıyla erkin bırakıldı. Çiçekçiye revan S.T.’nin yakınları, karara reaksiyon gösterdi.

“SARILIP ÖPMEYE ÇALIŞTI”

‘S.T., berbat A.T.’nin çiçekçi dükkanında yanına oturduğunu belirterek, “Etiketlediğim çikolataları tepsiye diziyordu. Bu sırada, ‘Ellerin çokça güzel’ diyerek, bana aday tacizde bulunmaya çalıştı. O sırada reaksiyon veremedim. İşim bittikten sonraları, ‘Bitti mi?’ diye niteleyerek sordum. Fakat işin bitmediğini, hemen tepsinin kaldığı ve onu alıp aksiyon namına öyle gitmemi söyledi. Elan sonradan ense taraftaki odaya beni çağırdı, içeriye girdim, kapıya yakın ayrımsız yerde bekledi. Bana sarılıp, öpmeye çalıştı. Kendisine akıllıcasına çekmeye çalışıp, yanağıma yaklaştı. Sonrasında korktuğumu mahsus etmeden ayrılmaya çalıştım. Telefonumu elime alıp, arkadaşımı aradım. 6 saniye arayıp, kapatıyorum. Bu sırada kafasını çıkartıp, ‘Beni mi şikayet ediyorsun’ dedi. O an çok korktum, elim ayağım titremeye başladı. Bacaklarım tutmuyor, yürüyemiyordum. Beynim durdu ve hangi yağacağımı bilemedim. O an naçar hissettim” dedi.

“TEHDİT ETTİ”

Çirkin A.T.’nin kendisini yıldırma ettiğini tamlayan S.T., “Beni, ‘Yaşadıklarımız aramızda kalacak’ diye niteleyerek, tehdit etti. Birine anlatmam halinde ailemin beni okuldan alabileceğini ve babama kötülük verebileceği yönünde tehditler etti” diyerek konuştu.

“GÜNLERDİR DIŞARI ÇIKAMIYORUM”

Günlerce dışarı çıkamadığını rapor fail S.T. “Eve gidince annem ağladığımı anlayınca, nedenini sorguladı. Söylemeye korktuğum üzere ağlamadığımı söyleyerek, annemi geçiştirdim. O tün kemirmek yiyemedim ve uyuyamadım. Gözümü kapattığım anda, o hatırat tekrar yaşıyorum. Bibi bile anca. Okula gittiğimde rehber öğretmenimiz ağladığımı gördüğünde ne olduğunu sordu. Namına durumu anlattım. Şu anda çokça korkuyorum. Günlerdir hariç çıkamıyorum. Ceza alması için bana tecavüz edilmesi evet üstelik benim öldürülmem mi gerekiyordu? Ceza alması amacıyla başıma gelmek kim; şişman tıpkısı şey gelmesi gerekiyor. Er önlem aldığım üzere başı yerde ego mi oluyorum?” dedi.

“AYRIKSI BİR ÇOCUĞUN BAŞINA GELEBİLİRDİ”

Anne Zeliha T. üstelik suratsız A.T.’nin tutuklanmasını isteyerek, “Hakeza bir sapık zahir dışarıda gezebilir? Anlamıyorum. Çocuğuma tecavüz edip, öldürmesi mi gerekiyordu, devletin hakeza olunca mı tutuklaması gerekiyordu? Ne yapmaya çalıştıklarını çözemedim. Bu eksantrik ayrımsız çocuğun başına gelebilirdi. Çocuğumun yaşadıklarını duyduktan bilahare hangi geceleri uyuyabiliyorum, ne yemek yiyebiliyorum. Hep beynimde kuruyorum. Çocuğuma ayrımlı ayrımsız madde olsaydı; hangi olurdu? O şahsı tanımıyorum, husumetim da yok. O günleri hala yaşıyorum. Eksantrik birilerinin canının yanmaması amacıyla bu kişinin tutuklanmasını istiyorum. Namına bühtan attığımızı söylemiş. Bizim onunla ne alıp, veremediğimiz var de bühtan atalım. Tanımadığım birisi” dedi.

“BANA İFTİRA ATILMAKTADIR”

Suçlamaları akseptans etmeyen A.T.’nin ifadesinde ise “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben herhangi yavuklu evet bile fiziksel tıpkı istismarda bulunmadım. İddiaların kâffesi asılsızdır. Bana iftira atılmaktadır. Böyle ayrımsız olay bahis konusu olmadı, yaşanmadı” dediği öğrenildi.