Kemal Kılıçdaroğlu, Hendek Faciasında Yaşamını Yitirenlerin Aileleri ile Buluştu: “Devletin Yetkilileri Sizden Helallik İstemek Zorunda”

Malumat: MEHMET AKGÜN – Almaç: KEMAL SEVİNDİRİCİ

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya’nın Hendek ilçesindeki albeni fişek fabrikasında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden işçilerin aileleri ile buluştu. Kılıçdaroğlu, “Ben eminim, adalet pekâlâ yerini bulacaktır. Bu devletin yetkilileri gelip, sizin sofranıza oturup sizden helallik istemek zorundalar. Zira devleti yönetenlerin, kendilerine düşen görevi yapması geçişsiz. Vatandaşa alın görevini yapması geçişsiz” dedi. Patlamada kardeşi Sabahattin Tepeçınar’ı kaybeden Gıyap Tepeçınar, “Mesul müdür, oynayarak çıktı duruşmadan. Elbet bire bir molekül bu evet. Kuşkusuz dayanayım ben buna? Doğruluk yerini bulsun. Tığ, kimseden ayrımsız şey istemiyoruz. Benim gözümde şu anda devletin hep kamu kurumları lazım şekilde yargılanmadığı sürece yeniden arkasındayım. İster beni PKK’lı lüzum FETÖ’cü ilan etsinler, fehamet şu zaman katildir benim gözümde” diye niteleyerek konuştu.

Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, partisinin kol toplantısı için bugün geldiği Sakarya’dahi, Trap’teki Büyük Coşkunlar Manasız Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020 tarihinde meydana gelen patlamada yakınlarını kaybedenlerle tıpkı araya geldi.

Türe vurgusu eden Kılıçdaroğlu, “Beni sunma çok üzen, canımı acıtan, olayın sıcaklığı dururken aynı kemirmek verilmesi, neymiş hakeza benzeri özdek kaba gibi tıpkısı atmosferin yaratılması. Bu, akıllıca benzeri öz değil. Hepimiz insanız evet. Tamam eksiğin, kusurun cins amma ya sunu azından bekle ya. İnsanlar acılarını bire bir çeksinler. O üstelik olmadı. Allahsız ayrımsız tabela bundan sonra ortaya. Bunun takipçisi gelmek hepimizin görevi. İnsani kendisine hepimizin görevi” dedi.

Yetkililerin faciada yaşamını yitirenlerin aileleriyle helalleşmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“ADALETİN OLMADIĞI YERDE ACUN, KAİNAT IMKÂNSIZ: Mağduriyeti biliyorum, büyük aynı mağdurluk. Iri bire bir ihmal var, bunun birlikte farkındayım. Çünkü ilk yol olan tıpkısı patlama değil, yedinci kat olan şişman tıpkısı patlama. İnsanlar hayatlarını kaybetti. Iri benzeri dramatik yaşandı. Bütün 3-5 kuruş savuşturmak peşindeyken canını veriyorsa, o ilçe olmasın diyerek lüzumlu tedbirlerin alınması gerekirken alınmıyorsa ortada nazik tıpkı ızdırap var demektir. Acıyı tamam sineye çekelim ama genişlik azından hak denilen bir terim var. Bu adaletin de olması geçişsiz. Adaletin olmadığı yerde acun, kainat olanaksiz. Devletin dini adaletse adaletin aynı şekliyle sağlanması geçişsiz. Avukat ihvan, salim olsunlar, çalışıyorlar. Tığ, saylav arkadaşlarımızı de olaydan tezelden sonraları görevlendirdik. Zira sevimli adalet bekliyorsa ve kendisini güçlüler karşısında yorgun hissediyorsa birilerinin ona bindi vermesi lazım. Doğruluk için bu şart.

SİZDEN ÖZÜR DİLEMELERİ, SİZLERLE OTURUP HELALLEŞMELERİ LAZIM: Beni bildirme çokça üzen, canımı acıtan, olayın sıcaklığı dururken tıpkısı yemek verilmesi. Sanki hakeza benzeri öz tor kabil aynı atmosferin yaratılması. Bu, makul aynı özdek değil. Hepimiz insanız ya. Tükenik eksiğin, kusurun olabilir amma ya yeryüzü azından bekle evet. İnsanlar acılarını ayrımsız çeksinler. O birlikte olmadı. Dinsiz aynı tabela bundan sonra ortaya. Bunun takipçisi almak hepimizin görevi. İnsani namına hepimizin görevi. Bu acıyı telafi etmemiz lazım. Sizden kusur dilemeleri, sizlerle oturup helalleşmeleri geçişsiz. Hakeza ayrımsız şey imkânsiz evet.

AİLENİN ACISI VARSA O ACIYI HEPİMİZİN PAYLAŞMASI LAZIM: Bütün bunlar yokmuş, incelmemiş kabilinden davranılması makul tıpkı husus değildir. Benzeri âdem ateş çekiyor ve biz onu hissetmiyorsak aslında o dağ toplumu henüz derinden sarsıyor. Aynı vatandaşın, ailenin acısı varsa o acıyı hepimizin paylaşması geçişsiz. Hepimiz biliriz yani, aynı apartmanda bir komşumuz emrihak ederse televizyonu de açmayız, gocunmak duyarız. Ona yemek götürürüz, acısını paylaşırız. Bu kadar balaban hasletimiz varken hakeza ayrımsız levha karşısında duyarsız davranılması balkı değil, akıllıcasına değil.

ADALET YERİNİ BULUNCAYA BÜYÜKLÜĞÜNDE BİZ DE TAKİP EDECEĞİZ: Buraya geldim, beni akseptans ettiniz, sıhhatli olun. Sofranızda ağırladınız, sağlıklı olun. Şundan güvenli olmanızı isterim; adalet yerini buluncaya büyüklüğünde tığ birlikte takip edeceğiz. Milletvekili arkadaşlarımız takip edecekler. Avukat rüfeka filhakika çalışıyorlar, izleme ediyorlar. Sizin murafaa sonrası feryatlarınızı duyduğum an, sakıncasız olun içim parçalandı. ya insanlar, alelhusus sizler kadınlar, hak istiyorsunuz. Bittabi oluyor böyle. Zulmün olduğu yerde adalet gayrimümkün, bu zulmü bitirmeniz geçişsiz. Bunu yapacağız.

TOPLUM OLARAK BİZİM KUCAKLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR: Zulmü birlikte bitireceğiz, bu ülkeye doğruluk birlikte ati. Tolerans gelecek. Toplum namına bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var. O büyüklüğünde çokça kamplaştık, ayrıştık ki birbirimiz düşman olarak görmeye başladık. Bu ülke, hepimizin memleketi. Vatan, sancak hepimizin. Oturur tartışabiliriz, anlaşamayabiliriz ama bu cidal nedeni olmamalı. Tartışmak; ‘henüz akıllıcasına tıpkı yol bulabilir miyiz’, bunun için tartışabiliriz. Acun hakeza yapıyor. Meyus değilim, inşallah düzelir. Doğruluk yerini bulur.

SİZİNLE OTURUP KONUŞMALARI LAZIM: Ego eminim, hak pekâlâ yerini bulacaktır. Bu devletin yetkilileri gelip, sizin sofranıza oturup sizden helallik özlemek zorundalar. Zira devleti yönetenlerin, kendilerine sakıt görevi yapması lazım. Vatandaşa alın görevini yapması geçişsiz. O görev hesabına geldiği zaman, tabii ölenleri hoşgörüsüz getiremeyiz, Tanrı yağmur eylesin; evlatlar, acılar var, onlar herkesin yüreğinin tıpkı yerinde duruyor ama ‘burada aynı hükümsüzlük, geçersizlik oldu; benzeri eksiğimiz, yanlışımız var, bunu telafi etmemiz geçişsiz’ diyerek size gelmeleri geçişsiz. Sizinle oturup konuşmaları geçişsiz. İşin özeti bu.”

EGO, ŞU ZAMAN ‘KANA KOKU, CANA BIREY’, BU DURUMA GELDİM”

Patlamada kardeşi Sabahattin Tepeçınar’ı kaybeden Yoksulluk Tepeçınar, Kılıçdaroğlu’na, “Azamet yönetimi yahut siyasi yönden en üst kendisine bizleri dinlemeye geldiğiniz üzere herkese teşekkür ederiz. Benim çocuğum 26 yaşında. Siz, ‘Ihtişam yönetimi helallik istesin’ diyorsunuz. Ego, helal işini geçtim. Ego, şu zaman ‘kana içki, cana duygusal’, bu duruma geldim. Bu adaletsiz düzelmediği sürece bu duruma geldim” dedi.

“SAKARYA EMNİYETİ’NDEN BİR POLİS GÖRSEM, DÜŞMAN GÖRMÜŞ GİBİ OLUYORUM”

Duruşmaları anımsatan Tepeçınar, şöyle konuştu:

“Sanıkların ifadesi -zabıtlarda var bu, ruz balçıkla sıvanmaz-; ‘Ankara’dan denetlemeciler gelecekti, geldiği ant bizi arıyordu, şu evrakları hazırlayın diyorlardı, tığ hazırlıyorduk. Onları İzmit’ten alıp getiriyorduk, ayarlıyorduk, yediriyorduk, içiyorduk, gönderiyorduk’. Balaban patronun, hoşur patronun ifadesinde var. Burada güven benim, şu zaman buradaki polis güçleri arkadaşlar kusura bakmasın, Sakarya Emniyeti tıpkı numaralı düşmanım kadar şu zaman. Ben o duruma geldim, o kadar psikolojim bozuldu. Sakarya Emniyeti’nden ayrımsız polis güçleri görsem, antagonist görmüş kabil oluyorum. Bunların hizmetinde müteharrik, korumalığını özne bilcümle polisler Sakarya Emniyeti’nde.

“İKİ ŞERHA SAVCININ NEZDINDE İFADE VEREN İKİ LIME YALANCI TANIK HAKKINDA YANLIŞLIK DUYURUSUNDA BULUNMADI”

Patlama takkadak işyar, soruyoruz, ‘Ben onu bilmem, orayı bilmem’. Sen, koskoca fabrikanın düzenlilik amirisin, fabrikanın A, B, C kapısını bilmez misin ya. Mahkeme heyeti, bunlar hakkında elan suç duyurusunda dahi bulunmadı. İki parça savcının nezdinde tabir veren iki çingi yalancı şahit üzerine cürüm duyurusunda bulunmadı.

“300-500 TL AYLIK ALMAK İÇİN O İMZAYI ATMAYACAKTI”

Bizim gözümüzün önündeki adamlara suç duyurusunda bulunulmuyor. Ruhsatsız binalar, kendileri söylüyor. ‘Risk arttı, riski tenkis etmek amacıyla tığ bu binaları yaptık’ diyor sanıklardan biri. İş güvenliği uzmanı, mesul müdürler falanca, 300-500 TL maaş ahzetmek için o imzayı atmayacaktı. Şu anki sunulan cezalar, bize bakarak sunu zir seviyede verilecek cezalar. Daha yükselecek, yükselmesi geçişsiz. Beni kışkırtmacı ettiler, şovmen ettiler, ‘Kes sesini lan’ dediler. 50 kita dava açsınlar. Bu istedikleri özdek korkutmak, dövmek, bambaşka hiçbir husus değil.

“İSTER BENİ PKK’LI İSTER FETÖ’CÜ İLAN ETSİNLER, FEHAMET ŞU AN KATİLDİR BENİM GÖZÜMDE”

Kadına pus sallıyor. Karar verildi, adam oynayarak bundan sonra ya. Mesul başöğretmen oynayarak bundan sonra duruşmadan. Kuşkusuz bire bir şey bu evet. Kuşkusuz dayanayım ben buna? Doğruluk yerini bulsun. Biz, kimseden tıpkı öz istemiyoruz. Benim gözümde şu anda devletin hep kamu kurumları lazım şekilde yargılanmadığı sürece yeniden arkasındayım. İster beni PKK’lı lüzumlu FETÖ’cü zar etsinler, şevket şu an katildir benim gözümde. Benim çocuğumun katilidir. Yer tamamen büyüklüğünde tümce sorumludur. Herkes mukteza şekilde yargılanıp vacip şekilde cezasını almadığı sürece ego hakkımı esasen helal etmem. Rahmetliyle helalleşecekler öteki tarafta.

“DURUŞMALARDA 6 SANDALYE, BİR MASA HESABI YAPILDI, CAN HESABI DEĞİL”

Benzeri avukat şurası söyleyebilir mi? ‘Soma’dahi 300 yaşama öldü, burada 7 emanet.’ Ne ile kıyaslıyorsun sen bunu evet. ‘Burada 7 dirilik.’ Duruşmalarda 6 sandalye, bire bir masa hesabı yapıldı, birey hesabı değil.”



Share: