CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, DOĞRU Parti Kadro Başkanvekili Yırtıkça Ünal’ın sözlerine tepki göstererek, “Bu zihniyet SADAT kafasının anlayışıdır. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kaldıracağız, Asrika diyerek yeni tıpkı celal kuracağız, başkenti İstanbul olacak, dili üstelik Arabi olacak.’ Bire Bir baş.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Kadro Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güzeşte hafta Adana, Osmaniye, Tokat ve Sivas’ta ziyaretlerde bulunduğunu, vatandaşlarla aynı araya geldiğini söyledi.

Sivas’ta görüştüğü vatandaşlardan ilin sorunlarını dinlediğini anlatan Kılıçdaroğlu, sadece Sivas’ın değil, Türkiye’nin bilcümle sorunlarını çözmeye istekli olduklarını ve çözeceklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, ziyaretleri sırasında taşeron işçilerin kendisinden destek istediğini aktararak, “Türkiye’de Karayolları’nda ve mütenevvi bakanlıklarda müteharrik 100 binin üzerinde taşeron işçi var. Ben onlara, ‘Söz veriyorum, sizin sorununuzu dillendireceğim, bunlar çözer mi çözmez mi onu bilmiyorum amma çözmezlerse takkadak Karayolları’nda değil ne kurumda olursa olsun bütün taşeron işçilerini kadroya geçireceğiz’ dedim. Oran taşeron mu çalıştırır?” diye niteleyerek sordu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cılız kurulmadığına, Türkiye’nin, bilcümle mazlum milletlere denk olduğuna meni fail Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Biz egemen güçlere katiyen üzeri eğmedik. Türkiye’nin mücadelesi, Anadolu’nun her tarafında bire bir fabrika kurulduysa, Lozan Antlaşması’nda ‘yarın bana geleceksiniz, benden mal isteyeceksiniz, bugün reddettiklerinizi o ahit sizin önünüze koyarım’ diyen tıpkı anlayışa cebin Türkiye’nin kalkınması ve büyümesiydi. Kendi tarihini bilmeyen topluma önderlik yapamaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bire bir istiklal mücadelesi tarihidir, benzeri ekonomik kalkınma tarihidir, kaçırılan uran devrimini yakalama tarihidir. Kayseri’dahi uçak fabrikasını kurmuşsanız, Etimesgut’ta tayyare motorları fabrikasını kurmuşsanız, Eskişehir’üstelik ikinci tayyare fabrikasını kurmuşsanız, 1940’lı yıllarda Türkiye dünyada tayyare ihraç fail 5 ülkeden birisiyse bunlar mahdut olmamıştır.”

Cumhuriyetin ayrımsız zamanda firez devrimi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, halkının yüzdelik 90’ının okuma-barı bilmediği ayrımsız dönemde, insanların okumaları ve öğrenmeleri için Millet Mektepleri’nin, peşi sıra üstelik Köy Enstitüleri’nin kurulduğunu anımsattı.

SELIM Parti Kol Başkanvekili Yırtıkça Ünal’ın sözlerine reaksiyon gösteren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Ekin Bakanlığı yapmış, YANLIŞSIZ Fırka’da Kol Başkanvekilliği özne birisi; Dirayetli Ünal kalkıyor, ‘Bir hars devrimi yerine cumhuriyet altını bizim lügatımızı, alfabemizi hep kanı setlerimizi yok etmiştir. Zaman konuştuğumuz Türkçe’nin us öğretebilmesi mümkün değildir’ diye niteleyerek açıklama yapıyor. Güneş bilmiyorlar. Hurafelerle gündüz öğrenilmez, gerçeklerle öğrenilir. Halkın ne konuştuğunu birlikte bilmiyorlar. ya siz tek Karacaoğlan’ı dinlemediniz mi? Arı Sili tıpkısı Açıkçası var. 17. ve 18. yüzyılda bu insanlar tertemiz ayrımsız Türkçeyle hangi yazdılarsa, hangi söyledilerse zaman hepimiz biliyoruz.”

“Senin diline hakaret fail aynı adamla senin ne işin var”

Kılıçdaroğlu, MHP Umumi Başkanı Fehamet Bahçeli’nin dahi Yırtıkça Ünal’a tepki gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bahçeli buna neymiş çokça kızmış. Ne olacak, koşa koşa gidip yeniden kucaklayacak, ben bilmiyor muyum güya. Bunu kıtipiyoz milliyetsever arkadaşlara söylüyorum; bu mantalite SADAT kafasının anlayışıdır. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kaldıracağız, Asrika diye eskimemiş tıpkı devlet kuracağız, başkenti İstanbul olacak, dili de Arapça olacak.’ Bire Bir temel. İtiraz mı ettiler, etmediler. Ama benim ulusalcı tabanım başka tarafa kaymasın diye niteleyerek arada bir bel fişeği atayım sonra ense kapıda kucaklaşacağız.

Milliyetçilik vatanseverliktir. Senin diline taşlama fail, senin dilini küçümseyen tıpkısı adamla, böyle tıpkısı adamla senin ne işin var. Hala ekip başkanvekili ne olacak kim. Amma bu zümre insanlara genişlik sunturlu cevabı Gazi Mustafa Kemal vermiştir; Biz bilgisiz dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa aydınlık olanlardan yer balaban cahiller çıktığı kabil hiç görmek bilmeyenden birlikte hakikati gören töz alimler çıkabilir.”

-“(Biz yapacağız) diyorlar, bekliyorum”

Gittiği temas yerde vatandaşların “Köyler boşaldı” dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında, kırsalda etkin tekmil avrat ve gençlerin sigorta kapsamına alınacağını, mülga köy okullarını yeniden açacaklarını, köylerde öğretmenlerin yanında imam, tarım mühendisi, tarım teknisyeni, tarım teknikeri olacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, toprak bazlı planlama yaparak, kimin neyi ekeceğini ve kaça satacağını belirleyeceklerini, çiftçilerin asla engel etmeyeceği aynı mümasil getireceklerini anlattı.

İktidara geldiklerinde maraba ve esnaf kredilerinin ürem borçlarını sileceklerini, minimum ecir amacıyla de kullanılmamış aynı vergi tarifesi yapacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Minimal ücreti bire bir noktaya getirdiler, yılın yarısından itibaren bakir benzeri rüşvet tarifesi artık ve insanlar henüz fazla rüşvet ödemeye başladılar.” ifadelerini kullandı.

Sözleşmeli, kadrolu ve ücretli hoca ayrımına sonuç vereceklerini tamlayan Kılıçdaroğlu, “Emeklilikte Yaşa Takılanların sorunlarını dahi gittiğim rastgele yerde dillendirdim, ‘Biz yapacağız’ diyorlar, bekliyorum. ya yaptıracağız ya yapacağız. Bu işin ortası yok.” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Anadolu’birlikte bir kıpırdanma var, Anadolu’birlikte ayrımsız arayış var. Anadolu’bile ‘Acaba CHP hangi yapacak’ diyerek kafalarda muhteşem tıpkısı istifham işareti var. Çok iyice bir Türkiye’yi nesir edeceğiz. Bilimde, kültürde, sanatta, tarımda, sanayide, değme alanda haddinden fazla iyice şeyler yapacağız ve kararlıyız. Bunların ufku namevcut.” görüşünü savundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, birlikte monitör programına balkon çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Temas yerde, rastgele ortamda vizyonsa önsezi, bilgiyse vukuf, tarihse güneş, kültürse firez, neyi istiyorsan çık karşıma berrak seninle konuşalım. Korku Erdoğan haşyet, ben koca yemem. Bilginle, birikiminle gel karşıma. Bozukluk korkuyorsun sen, haşyet.” diyerek konuştu.

(Bitti)