Sibel’in kırmızı bültenle aranan cinayet şüphelisi, 6 sene bilahare Türkiye’ye getirildi (3)

SİYASİ BASKIYA UĞRADIĞINI SÖYLEYİP, İADESİNİ GECİKTİRMİŞ

İzmir’in Buca ilçesinde, 2016 yılında Sibel Çelik’i öldürdüğü gerekçesiyle al bültenle aranırken Almanya’da yakalanıp, Türkiye’ye iadeli edilen Halil Yılmaz’ın tutuklanmasının arkası sıra Polat ailesinin avukatı Sibel Önder, açıklamalarda bulundu. Önder, Yılmaz’ın Almanya’ya politik iltica başvurusunda bulunduğunu, politik nedenlerle baskıya uğradığını belirttiğini ve iade sürecinin bu yüzden uzadığını belirtti. Türk yetkililerin Alman yetkililere cinayetle ilişkin Yılmaz’ı kaba konumuna sokan delilleri, otopsi raporunu, ifade tutanaklarını ve görüngü yeri bulgularını Almanca’ya çevirerek gönderdiklerini aktaran Önder, reddetme sürecinin hakeza sonuca ulaştığını belirtti. Alemdar, “Kıya 2016 yılı zarfında işlendi. Sibel Çelik’in katili haddizatında Sibel’in nişanlısıydı. Maatteessüf Sibel’le ortada yaşanan sorunlar günden güne büyümeye bitmeme ediyordu. Ancak Sibel kanser hastasıydı, kanser ameliyatından çıktıktan iki hafta bilahare Halil marifetiyle tecavüze uğrayıp, 7 sefer bıçaklanıp bazanın içine konulmak aracılığıyla öldürülmüştü” dedi.

‘İHBARLARLA ALMANYA’ÜSTELIK OLDUĞUNU TESPİT ETTİK ‘Halil Yılmaz’ın bulunmasıyla ait tetkikat sonucu Almanya’ya kaçtığını öğrendiklerini dile getiren Alemdar, “Henüz sonraları bu dosyayla ilgilenmeye başladık. Detaylı mücadeleler sonucunda hoppadak dosyanın içerisinde Halil’in abisine ulaşılabilmişti ve abisi yakalanmıştı. Vermiş olduğu ifadede görüngü gecesinde Halil ile küstükleri için evden ayrıldığını beyan etmişti. Akabinde, kardeşinin evinde sâdır cinayeti, yangını haberlerden öğrendiğini söylemişti. Elan sonradan bile Diyarbakır’a gitmişti. Bunu Adnan Menderes Havalimanı’ndaki görüntülerle ortaya çıkarmıştık. Duruşmada namına ‘Yangın sâdır habbe oraya gittin mi?’ diyerek yegâne bire bir sorumluluk oldu. ‘Evet gittim’ dedi, ‘Peki bilahare hangi yaptın?’ dedim sonra Diyarbakır’a gittiğini söyledi. Normal koşullar altında kardeşinin evinde cuşiş çıkıyorsa ve naaş varsa naaş kişileştirme edilinceye büyüklüğünde beklenilmesi gerekiyor. Bağımlı kim danışıklıydı, rastgele öz biliniyordu. Ancak Halil ortada yoktu, nerede olduğunu bir nev bulamıyorduk. en üst yapmış olduğumuz araştırmalarda Halil’in Almanya’ya kaçtığını belirleme ettik. Bu türkçesi haddinden fazla el oldu. Ekibimle birlikte yapmış olduğumuz icraat haricinde içtimai medya takipçilerim yoluyla yapılan ihbarlar dahi değerlendirildi. İhbarlar neticesinde Almanya’de olduğunu belirleme ettik” diye niteleyerek konuştu. ‘MÜTEKABİLİYET ANLAŞMASI İHLAL EDİLMEKTEYDİ’Alemdar, mahkemeye durumu bildirdikten sonraları 4 yıl önceki al bülten kararı çıkarıldığını hatırlatarak, “Halil’in aranması başladı. Almanya’üstelik olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen Alman hükümeti maatteessüf kim sanığın can güvenliğinin tehlikede olması gerekçesiyle sanığı ülkemize iadeli etmiyordu. Bundan sonrası katili yakalamaktan daha çok bürokratik anlamda uğraşmam müstelzim benzeri uğraş oldu ve alanım çok henüz zordu. Dışişleri Bakanlığı ile Türe Bakanlığı ile ahenkli kendisine görüşmeler yapıp irtibata geçtik. Alman Konsolosluğu ile iletişime geçmeye çalıştık. Zira Alman hükümeti hangi yazık ki suçluların iadesi konusunda gereken dikkat ve özeni göstermemekte. Bir hükümet olarak üzerine sakıt yükümlülüğü hesabına getirmemekte. Çünkü ülkeler arasında Türkiye’nin birlikte içinde bulunmuş olduğu bire bir mütekabiliyet anlaşması vardır fakat bu anlaşma Alman hükümeti eliyle ihlal edilmekteydi” dedi. ‘ALMANYA’BIRLIKTE BIRLIKTE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK’Yılmaz’ın Almanya’dahi başka suçtan yakalandığını tamlayan Önder, “Fert güvenliği olmadığı gerekçesini gelecek sürmelerine rağmen asıl hususun Halil’in Almanya’ya mülteci olarak gittiğinde ülkemizde siyasi etki olduğu ve bu baskıdan âlem namına ceza verileceğini doğacak sürdüğünü öğrendik. Alman hükümetini bu durumun hakeza olmadığına kandırma ettik. en üst Almanya’daki kadın sığınmaevleri, avrat dernekleri ve oradaki bu tür kuruluşlarla iletişime geçtikten bilahare Almanya’da benzeri suç duyurusunda bulundum. Bu duyurma dikkate alındı. Daha ilk Halil bir kat yakalandı ülkeye getirileceğini düşünmüştük ancak bambaşka tıpkı suçtan düçar. Almanya’de işlediği suçtan âlem Alman hükümeti ilk Halil’e kişi ülkesindeki cezayı çektirmeyi akla yatkın bulmuştu. Yıllar öncesinde öldürülen bire bir kızın hesabını sormaktansa elindeki bıçakla birini zılgıt ettiği gerekçesiyle Halil’i orada tutmuş ve ülkemize gine reddetme etmemişti. Akabinde yaptığımız suç duyuruları netice verdi ve 1 hafta önce yakalandı. Ülkemize girişi amacıyla lüzumlu yazışmalar yapıldı. Cemaziyelevvel sabaha cebin de İstanbul’a getirildi” diye konuştu. ‘İFADELERİ ÇELİŞKİLİ’Sanığın verdiği ifadedeki Sibel’le tartıştıktan sonraları sinirlenip, cep telefonunu üstelik eve bırakarak gittiği iddiaları üzerine mütekellim Alemdar, “Birçok alanda gezdiğini bildirme ediyor fakat unuttuğu tıpkısı husus vardı, çökertme telefonunu evde bıraktıysa sâdır yangından sonraları cep telefonunun olmaması gerekiyordu. Tığ telefonu ele geçirmiştik elhak. Yakınları eliyle GÜMÜŞ kartı 3 defa silinmişti. Silinmiş olmasına rağmen bilişimcilerimiz marifetiyle karttaki mecmu veriler ferasetsiz getirildi. Telefonunun baz verdiği noktalar belirleme edildi ve adresini tayin ettik. Bağımlı kim savunmasını yaparken kendini koruyup kollamayı amaçlayacaktır. Biraz çatışık ve olağandan amatörce reşit amma sanırım hak yerini buluyor” dedi. ?Davut FERT/ İZMİR,



Share: