İzmir’in Bornova ilçesinde 2018’birlikte yanmış halde bulunan cesede uygulanan “yeniden yüzlendirme” çalışması sonucu ortaya çıkarılan cinayete ilişik haklarında ülkü açılan 4’ü vakfedilmiş 8 maznun amacıyla savcı mütalaasını verdi.
İzmir 11. Dokunaklı Ukubet Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Olcay Altundağ, Bülent Özmen, Umut Balbey ve Hülya Balbey, mevkuf bulundukları cezaevinden SEGBİS ile katıldı, yan avukatları dahi salonda amade bulundu.
Mütalaasının hazır olduğunu tamlayan Cumhuriyet Altını savcısı, sanıklar Olcay Altundağ ve Imge Balbey’in, “canavarcasına hisle eziyet çektirerek kasten katil”, “düşünüm birliği içerisinde hareket ederek müteselsil bire bir şekilde kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, “fuhşa motivasyon, tavassut yahut vadi temini” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Diğer sanıklar Bülent Özmen ve Hülya Balbey’in birlikte farklı sanıklar Olcay Altundağ ve Düş Balbey ile gelişigüzel hareket ettikleri için yardım fail sıfatıyla “canavarcasına hisle azap çektirerek düşünülerek öldürme” suçuna iştirakten cezalandırılmalarını talip iddia makamı, antrparantez Bülent Özmen üzere “fuhşa motivasyon” suçundan müteselsil, Hülya Balbey üzere ise “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ukubet temenni etti.
Cumhuriyet savcısı, değişik tutuklanmadan 4 sanıklar için ise aklanma kararı verilmesi talebinde bulundu.
Tutuklu maznun Olcay Altundağ, mütalaaya ilişik savunmasında, sunu başından itibaren olayı özden tıpkı şekilde benimseme ettiğini belirterek, “Ölmesini değil dokunaklı almasını birlikte istemem. Aldattığını öğrenince beş altı pasaj vurdum. Beyin kafasını çarptı. Ne yapacağımı bilemedim. Bayıldı sandım, üstüne su döktüm. Ego hakeza ayrımsız merhametsizce değilim. Peki götürüp yaktım zira başıma ilk kez hakeza bir öz geldi. Ne yapacağımı bilemedim. Fenomen bir anda oldu. Diğerlerini bile zırh zoruyla tehdit edip bu işin içine soktum.” diyerek konuştu.
Avukatların mütalaaya karşı savunma için müddet istemelerinin peşi sıra mahkeme 6 Aralık’a erteledi.
Olayın geçmişi
İzmir’in Bornova ilçesinde 2018’bile ormanlık alanda yanık halde mevcut cesede ilgili soruşturmada “baştan yüzlendirme” çalışması eden polis, o devir kaybolan kamu zayi kadınların akrabalarından alınan DNA örnekleriyle yapılan karşılaştırma sonucu cesedin Özler Yörük’e (33) ilişik olduğunu tayin etmişti.
Cesedin kimliğinin belirlenmesi sonrası Yörük’ün çevresindeki eşhas üstünde yoğunlaşan ekipler, güzeşte yıl 12 Ekim’de İzmir, Malatya ve Aydın’daki adreslere eş zamanlı düzenledikleri baskınlarda 13 kişiyi gözaltına almış, hakimliğe çıkarılan 6 şüpheliden 4’ü tutuklanmıştı.
Hazırlanan iddianamede birlikte Olcay Altundağ, Bülent Özmen, Umut Balbey, Imge Balbey’in bile aralarında olduğu 8 maznun amacıyla “canavarca hisle veya işkence çektirerek kanlı”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “fuhşa teşvik etmek veya yaptırmak veya tavassut etmek veya kayran uydurmak”, “zor, gözdağı veya alavere dalavere kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından, C.Z ve M.T. hakkında “suçu bildirmeme”, Ü.A ve 18 yaşından aşağı M.M.A. için ise “yardım ve karyola” suçlarından ülkü açılmıştı.