Gökay Kalaycıoğlu’nun Haberler.com’un YouTube kanalında yayınlanan Olgun Mazeret programının bu haftaki konuğu muvaffakiyetli yazar ve öğretim yardımcısı Cemalnur Sargut oldu. Babasının hapse mahkum edildiği günlerden bahseden Sargut, “Bana ‘hırsızın kızı’ dediler ama babamın arkadaşları bizi halk üstünde tuttu” dedi.

“BABAM ANLATAMAYACAĞIM BÜYÜKLÜĞÜNDE YAKIN BİRİYDİ”

Babasıyla çokça dolgunca ayrımsız diyaloğunun olduğunu belirten Sargut, “Çok muhik ve ahlaklı tıpkı babayla büyümenin çok faydalarını gördük. Babamla diyaloğum muazzamdı. Babam anlatamayacağım büyüklüğünde düz aynı insandı. Tek dayı sevmez ve asla mesleğini kullanmazdı. Çok bilgili ve kültürlüydü. Biz daha okula başlamadan bütün padişahların hayatlarını, Afrika’dahi tüvana çocukların yaşantılarını kitaplardan bize okurdu. Babam bize haddinden fazla özdek öğreterek okuma zevkini aşıladı. Babamın işi haddinden fazla ağırdı. Bire Bir taraftan Kızılay’ın başkanlığını yürütürdü, tıpkı taraftan hekim, tıpkı taraftan da partide görevliydi. Akşam Ezanı eve gelince de bizi sırtına bindirir ve atçılık oynardı” dedi.

“PARTİ BAŞKANI BABAM YASSIADA’DA MÜEBBET HAPSE MAHKUM OLDU”

Babasının hapse girdiği günleri anlatan Sargut, “Ego 6 yaşındayken babamın hapse girmesi bizi haddinden fazla ilgiyle etkiledi. Babam Demokrat Tümen ilçe başkanıydı ve Yassıada’ya gitti ve müebbet hapse mahkum oldu. Hakkındaki suçlamalar çokça komikti. 3,5 sene cezaevinde kaldı. Hayatımda babama yeryüzü gerekseme duyduğum dönemdi ama evde yoktu. Cenabıhak beni birini çok sevmemi istemiyor. Mutlak mesafeli sevmemi öğretiyor” ifadelerini kullandı.

“BABAM HAPİSTEYKEN BANA ‘HIRSIZIN KIZI’ DEDİLER”

Kalaycıoğlu’nun “Babanızın yokluğunda neler yaşadınız?” sorusu konusunda sözlerine bitmeme eden adlı insanoğlu şunları söyledi: “Bizde ayrımsız bunluk yaratmadı. Annem hep secdedeydi. Hz. Yusuf üstelik hapse girdiği üzere hep ona eşlik ediyorduk. O zamanlar hapse girmesini haddinden fazla adamakıllı tıpkısı molekül yerine düşündük. Babamın iftirayla hapse girmesini temizlenerek çıkma olarak düşündük. Çevremizdeki insanlar o dönemde gelişigüzel dönem bize gelerek el üzerinde tuttu. Kurban Bayramı’nda kesilecek kurbanlarımızı bile alıp getiriyorlardı. İnanılmaz tıpkısı ilişik seli vardı. Babamın yokluğunu tek aratmadılar. Bu fena hâlde şeylerin birlikte üzücü şeyler üstelik yaşadık. Koridor arkadaşım ‘ben hırsızın kızıyla tıpkı tam oturamam’ dedi. O zaman çokça üzüldüğümü hatırlıyorum. Öğretmenim beni o sıradan alıp kendi oğlunu yanına oturttu. Beni tek mağdur ettirmediler.”