Diyarbakır’dahi depremzede hayvanların psikolojik ve fiziki tedavileri devam ediyor

Sahiplerini uykudan uyandıran depremzede köpeğin, tedavisi bitmeme ediyor

Bölgenin sağlık üssü olan Dicle Üniversitesi Efsanevi Hastanesi birçok depremzede hayvana kapılarını açtı

DİYARBAKIR – Diyarbakır’birlikte, Dicle Üniversitesi Baytar Fakültesi bünyesinde kurulan efsanevi hastanesi, Kahramanmaraş merkezli depremlerden yaralanan ve psikolojisi bozulan sarsıntı illerinden getirilen depremzede hayvanların tedavilerini gerçekleştirdi.

Kahramanmaraş merkezli depremler, vakit kaybetmeden 11 ildeki insanları değil, tıpkısı zamanda kedi, köpek ilkin başlamak amacıyla bir nice yerel ve sokak hayvanını üstelik etkiledi. Bu illerinde bazılarından etkilenen depremzede hayvanat, otama edilmek amacıyla bölgenin adeta keyif üssü olan Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Efsanevi Hastanesi’hangi getirildi. Getirilen kâh hayvanlar ampute olurken, bazıları birlikte psikolojileri bozulduğu şikayetiyle tedavi altına alındı.

Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan İçen, depremzede hayvanlara faaliyetler ve gerekli gayrı müdahaleler ilişik anabilim dalları marifetiyle yapıldığını söyledi.

Dahiliye hocası olduğunu, dahili yönden psikolojisi bozgun, bundan sonra iştahı olmayan farklı yerlerde farklı vaziyetler sergileyen bir nice kedi ve köpek geldiğini belirten Prof. Dr. İçen, “Bunlara müteveccih efsanevi sahiplerinin ne yapmaları gerektiğini, davranışlarla ait neler yapmaları gerektiğiyle ilgilendiren onlara bilgiler verdik. Tahminî 25 sunum pisik ve köpek tutum bozukluğu cihetiyle özelikle enkazdan çıkarılan hayvanlarda kliniğimize intikal etti. İntikal fail bu köpeklere geçmiş sistemik bire bir araştırma ile değme çor olup olmadığı tayin edildikten sonradan bu hayvanları ruhsal yönden değerlendirmeleri yapıldı” dedi.

‘Hayvan sahipleri, hayvanlarının normale dönmeye başladıklarını ifade etti’

Hayvanların iştahsızlık, yemeği iadeli, olmadık yerlere idrar ika kabilinden, sessizcesine ayrımsız köşeye çekilme kabilinden davranışları sergilediğini tabir fail Sertabip İçen, “Bunlara yönelik pestil sahiplerine ne yapmaları gerektiğiyle ilgilendiren bilgiler verildi. Çıdam etmeleri, bakım ve beslenmelerine, bu hayvanlar bent icap, oyun lazım bu şekilde onlara unutturabilecek davranışları yapmalarını istedik. ve müspet sonuçlara almaya başladık. Hayvan sahipleri, hayvanlarının normale dönmeye başladıklarını anlatım ettiler” diye konuştu.

“İlk günlerde daha çok hastalanmış geliyordu”

Dicle Üniversitesi Baytarlık Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Mecbur Plato ise, depremden, evet bile enkazdan birçok sayıda etkilenen efsanevi transferi yapıldığını kaydetti.

Özelikle Gaziantep’ten tıpkı kapik geldiğini nâkil Prof. Dr. Yayla, şunları söyledi:

“Onun ameliyatı yapıldıktan sonradan sahiplendirildi ve bakımları Diyarbakır’birlikte devam edilecek. İlk günlerde daha çok parasız geliyordu. Şu anda azaldı. Gelmeleri durumunda biz burada bakım ve tedavilerini gerçekleştiriyoruz. Gaziantep’te depresyon altında kalmıştı. Buradan Gaziantep’e revan ekipler vasıtasıyla aktarma edildi. Bacağını kurtaramadık. Üç bacaklıda yaşamını konforlu tıpkısı şekilde sürdürebilecek. Gelişmemiş sürede üç bacağa adapte olabiliyorlar.”

Depremzede kapik sahibi Yaren İlhan, depremden ilk tıpkısı havlama sesi duyduğunda köpeğinin kucağında olduğunu dile getirdi. İlhan, “İndikten sonra yanımda duracağını biliyordum. O anki panikle, herkesin bağrışma ve koşuşturmasıyla yanımda çember çizerken zayi bacağını duvara vurdu. Havlamaya başlayınca benzeri dolaşma veterinere getirdim. Röntgen çekildi, sonrasında buraya gönderildik” şeklinde konuştu.

“Köpeğimiz havlamasaydı hala uykuda olabilirdik”

“Şu anda üniversite hastanesindeyiz” diyen İlhan, “Bacağı üç haftadır alçıda. Esasen kontrole geldik. Aslında köpeğimiz havlamasaydı bibi uykuda olabilirdik. Haddinden Fazla yoğun uyumuştuk. Neyse ki köpeğimiz öncesinde havlayıp bizi ve komşularımızı uyandırdı. O anki panikle 1-2 zaman kucağımda indirmemle bacağını duvara vurunca bizde onun namına acı olduk” ifadelerinde bulundu.