Bilirkişi ruhiyatçı uyardı: “Depremzedelere önceki iki ay psikoterapi yapılmamalı”

DİYARBAKIR – Zelzele sonrası Uzman Ruhiyatçı Tülinay Seçme, depremzedelere evvel iki kamer psikoterapi yapmanın dokuncalı olduğunu vurgulayarak, sağaltım açmak isteyenlerden ırak durulması gerektiğini söyledi.

Kahramanmaraş merkezli nazik depremlerde 11 ilde meydana gelen göçüklerin altında 44 bin üst yurttaş hayatını kaybetti. Binlerce can depresyon altından dertli çıkartılırken, çok sayıda vatandaş evsiz kalarak taşımalık ve çadır kentlere yerleştirildi. Hayatını kaybeden vatandaşların yakınları ve depremi aktif vatandaşlar ise psikososyal destek verilmeye başlandı. Diyarbakır’da Memorial Hastanesinde vazifeli Eksper Ruhiyatçı Tülinay Gelişigüzel, depremzedelerin ilk iki kamer süresince psikoterapi almaması gerektiğini değerlendirdi.

Psikoterapi kayran depremzedelerin elan üzücü olabileceğini hatırlatan Gelişigüzel, akut sürecinde tabii facia travmayı kısa kesiksiz olan hissiyat barındırdığını, 2 kamer sonrasında terapilere başlanması gerektiğinin altını çizdi. Herhangi Bir, “Depremzedelere önceki 2 kamer bozukluk psikoterapi yapılmaz, zira akut süreci diyoruz bu gibi travmalar katıksız afetlerde güdük süreli bizatihi iyileşebilir hissiyat. Kendiliğinden etkisi azalabilir, evvel iki ay yarardan çokça kötülük verebilecek tehlikeleri var. Rüçhan görevimiz kötülük kesmek o yüzden psikoterapiyi önermiyoruz. İki ayda duyguları azaldığında psikoterapiye ihtiyacı kaçınan, şayet azalma olmadan tersine şiddetlenme varsa o ant titreyiş sonrası stres bozukluğu diye psikoterapi ve berki tılsım tedavisi başlatıyoruz. İlk iki kamer psikoterapi yapıyoruz diyenlerden uzaklaşın” dedi.

“Şefkatlilik görebildikleri ortamlarda bulunmalarının çok eke”

Depremzedelerin bu süreçte şefkat görebildikleri ortamlarda bulunmalarının çokça koskocaman olduğunu belirten Ruh Bilimci Seçkin, gösterilen tepkilerin normal olduğunu aktardı. Değme, “Şu an ülkece çok şişman tehlike ve mahdut üstü ayrımsız format yaşadığımız üzere mukavemetli süreçlerden geçiyoruz. Büyük, yavru ve çoluk çocuk kendisine ruh bilimsel tepkiler verebiliyoruz. Bu süreçte hele kabuslar, ilkimeler, uykusuzluk, alışılmadık tepkileri kaygının yükselmesi, ruhsal gerilim kadar durumların özellikle çocuklarda üstelik uyarılmışlıkla birlikte hiperaktif ölçüsüz tıpkı hareketlenmenin arttığını görüyoruz” diyerek konuştu.

“Aslında bunlar kâffesi çokça alışılagelen tepkiler çünkü travmatik benzeri süreç” diyen Seçme, “Bunları önceki 2 ay doğal durdurmak gerektiğini söylüyoruz, 2 aydan sonraları hala bu deprem etkileri bitmeme ederse tığ buna sadme sonrası ruhsal gerilim bozukluğu diyoruz ve bilahare psikoterapi süreci yahut tılsım tedavileri önerebiliyoruz. Bu süreçte demet kurmaları sevdiği insanlarla ilişkin empatik dinlemeleri duygularının anlaşılabildiği, şefkatlilik görebildikleri ortamlarda bulunmalarının çok şanlı olduğunu söylüyoruz. Çünkü travmada sevginin ve sargı kurmanın iyileştirici tıpkı gücü olduğunu araştırmalarla de destekleniyor ve kanıtlanmış ayrımsız buut. Kaygısı çok efdal olan kişilerde biz adale gevşetici kan egzersizleri öneriyoruz” şeklinde konuştu.