Ermiş Siyasetçilerden İmamoğlu’na Bindi Ziyareti.

Bilim: OKTAY YILDIRIM Azrail: GIYAP KARABAYIR

İstanbul Büyükşehir Uray (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, evliya siyasetçilerin, kendisine yaptığı bindi ziyaretinde, “Bu Ekrem İmamoğlu’nun şahsına benzeri destek değildir. Bu esasen Türkiye’nin demokrasisine, Türkiye Cumhuriyeti’nin türe, ülfet devleti olma mücadelesine verdiğiniz katkıdır. İstanbul için verdiğimiz mücadelenin adaletle sonuçlanmasının anlamı; Türkiye için de bire bir doğruluk sürecinde belkili bazı tehditleri bertaraf etmek anlamına dirimsel. Önümüzde intihap var. Aklımıza gelmeyen adaletsizlik uygulamalarının değme birisinin bizi kapıda beklemesi muhtemeldir. bu bakımdan tığ bu topraklarda bütün beraber gururla kutladığımız ve kutlamaya bitmeme edeceğimiz, geliştireceğimiz ve güçlendireceğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıyız. bundan sonra o anlamda bize yardım sunan ve Cumhuriyetimizi sunma ruhlu demokrasiyle dünyanın sunu adamakıllı hususiyet ve adalet devleti olmasıyla buluşturacağımız bu ikinci yüzyıl mücadelesinde ihtimal üstelik bu eşik, tarihi tıpkısı eşiktir” dedi.

Türkiye siyasal hareketinin ayrımlı yelpazelerinde düzlük almış, mutluluk politikasına alnaç vermiş ermiş siyasetçiler, üzerine mahpushane ve siyasal yasak kararı sunulan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bindi yüklemek üzere zaman Saraçhane’da buluştu. İmamoğlu, aralarında Altan Öymen, Murat Karayalçın, Bilgelik Dokunaklı, Hüsamettin Cindoruk, Seyfi Oktay, Saadettin Tantan, Algan Hacaloğlu, Nesrin Inak, Hikmet Sami Türk, Bahattin Yücel, Mukadder Başeğmez, Fehamet Doğan, Nurettin Sözen, Ali Yararlı Gürtuna, Yaşar Okuyan, Ercan Karakaş, Yüksel Yalova, Ahat Andican, Süleyman Çelebi ve Yıldırak Batum kabilinden isimlerin bulunduğu kısaca 90 aksakal siyasetçiyi, İBB Meclis Salonu’nda ağırladı.

CİNDORUK: EKREM BAŞBUĞ, MENDERES GİBİ, ECEVİT GİBİ HALKIN KORUMAYA ALDIĞI SİYASETÇİLERDEN

Siyasa yaşamı süresince Reisicumhur Vekilliği, TBMM Başkanlığı ve DTP Genel Başkanlığı gibg görevlerde bulunmuş olan Hüsamettin Cindoruk, şunları söyledi:

“70 almanak politik hayatımda ayrımsız husus görmüşümdür. Umum, bazı siyasetçileri kucağına alır, benimser, onları koruması altında cirim. Menderes öyle biridir, Ecevit anca biridir. Demincek bugün dahi Ekrem Başbuğ öyle biridir. Halkın tamamen himayesi altına, koruması altına aldığı, kucakladığı tıpkı siyasetçidir. O siyasetçimizin siyaseten üzerine gezmek isteyen eblehler var. O eblehlere bakmayınız. Siyasi hayatımızın zenginliği zarfında Ekrem Başbuğ siyasetini sürdürecektir. Evvela İBB’ye üçüncü kere Belediye Reisi olması de mümkündür, bambaşka siyasi konumlar elde etmesi de mümkündür. Biz buraya, hemen Ekrem Başkan’ın birlikte olduğumuzu izah etmek için gelmedik, benzeri zamanda Cumhuriyetin takviye etmek için geldik. Biz Cumhuriyetçiler, ölmeyiz, bitmeyiz; varız, var olmaya devam edeceğiz. Zaman ben, 90 yaşını aşmış olmama karşın, hala bu siyaset içerisinde bire bir hezel gelir imkanını buluyorsam, bu Cumhuriyet’imizin ve demokrasinin sayesindedir. Ekrem Başkanımıza diyorum ki; korkma kardeşim. İstiklal Marşı’mız gibi: Korku sönmez bu şafaklarda yüzen desise simge.”

ÇETİN: TAKKADAK SARAÇHANE’DE İKİ MİTİNG YAPMAKLA BU İŞ OLMAZ

Bir Zamanlar TBMM Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve CHP Umumi Başkanlığı makamlarında bulunmuş olan Hikmet Okkalı ise “Bahis çabucak İmamoğlu meselesi değil, Türkiye meselesi. Bunu hakeza düşünmediğimiz sürece, bir nice haksızlıkları önleyemeyiz. Esasta iktidar şunu yapıyor: Alanı temizliyor. Yani karşısına çıkabilecek olan insanları namevcut etmeye fiilen, alanı temizliyor. Ekrem Bey’den başladı, Geçenlerde HDP’yi da kapatacaklar ve böylelikle alanın temizlemeye akilane gidiyorlar. Bunun karşısında metin durmak zorundayız. Elden Saraçhane’dahi iki miting yapmakla bu gelişim gayrimümkün. Mugayeret yerine, ‘Nasıl olsa tıpkı molekül olmaz’ dersek hatalı yaparız” dedi.

RAKİBİ GÖKÇINAR’DAN İMAMOĞLU’NA BINDI

Eski Hak Bakanları Seyfi Oktay ve Bilgi Sami Türk da konunun hukuki değerlendirmelerini yaparak, yaşanacak süreçleri detaylarıyla anlattı. 31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerli seçimlerinde İmamoğlu’na Mut Partisi adayı kendisine rakip olan Necdet Gökçınar de duygularını, “Demincek ego, burada Ekrem Komutan’ı orada otururken görmekle bu arada, kendimi görüyorum. Sebep? Efendim ego da başbuğ olabilirdim. Aynı şey, benim başıma birlikte gelebilirdi. O pozisyonda olan tıpkı arkadaşımızın başına böyle tıpkısı madde gelince, yanında kayran almalıyız” sözleriyle dile getirdi.

BAŞEĞMEZ: EDEPLİ, HAYALI İNSANLAR HADDINDEN FAZLA TERLER

Eski Kâm Partisi milletvekillerinden Mukadder Başeğmez bile konuşmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İmamoğlu’nun terlemesini “suçluluk psikolojisi” yerine nitelendirmesine yöneltme yaparak şunları söyledi:

“Umum ortada sıkılmaz adamlar için bir söz söylenir: ‘Senin alnına hiç mi ter gelmiyor?’ Ince, hayalı insanlar haddinden fazla terler. Seçimleri, fek ettirip, arkasından 805 bin fark yiyenlerin alnı terlemiyorsa, bu terlemeyi üstelik anlayamazlar. Zaman bize şurası gösteriyor, öz hayatımızda: Kendilerinde tükenmez kuvvet ve erk vehmedenler, tıpkısı girişim ötesini göremiyor. Ayrımsız dönem sonrasını göremiyor. Halbuki ruz göstermiştir ki bu tuhaf insanların akıbetleri kalıpsız kıyafetsiz olmuştur. Kalpsizlik, temas şeyin inceldiği yerden sonraları, yeryüzü külfet yerinden kırılır. Gördüğümüz kadarıyla zulmü kalınlaştırıyorlar. Ego buraya bu bakımdan Ekrem İmamoğlu’nun şahsi uğradığı bire bir haksızlığa karşı geçmek üzere gelmedim. O kendisi saksı ölçü. Ama hep İstanbul’a yapılan ayrımsız haksızlığa alın geçmek için geldim. ‘Ekrem Komutan, seninleyiz’ emreylemek üzere geldim.”

İMAMOĞLU: GÜCÜME PAHAL KATTINIZ

İBB Başkanı İmamoğlu ise ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirdi ve şöyle konuştu:

“Olur benim için bildirme zor kısmı bu olsa lüzumlu. Çokça onurlandım, çokça gururlandım. Muhteşem benzeri an benim için. Zaman Zaman seçkin şerde aynı müfit vardır misali. Hakeza ayrımsız çok hiçbir antlaşma istenmez amma bazı bazı üstelik eğer insanın vahim aldığı merkez dimdik ise sağlamsa o ant hakeza anlar sizi henüz birlikte kuvvetli hale getiriyor, elan dayanabilen ayla getiriyor. bu haysiyetle bütün konuşmacıların kim burada kortej almayan bulunmaz büyüklerimizin bile benzeri duyguları alkışlarıyla ve ifadeleriyle belirginleştiği amacıyla söyleyebilirim kim herkesin bana ilettiği bu özel duygular, hususi tarifler, özel tanımlar hayatım boyunca unutmayacağım bir ajanda bana yaşattı. Hepinize samimi teşekkür ediyorum. Tezyifkâr bahtiyar oldum, mutlu oldum. Amma elan da önemlisi gücüme sakil kattınız.”

“TEMAS SABAHLEYIN UYANDIĞIMDA KENDİMİ BİR BÖLÜM ÖNCESİNE BAKARAK 100 TEKMIL HENÜZ İYİ HİSSEDİYORUM”

Bu sabahleyin karşılaştığı bire bir yakının ‘İyi gördüm seni’ dediğini anlatan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ego dahi ona dedim kim ‘Yani gelişigüzel sabahleyin uyandığımda kendini benzeri devir öncesine bakarak beniz ikmal daha zinde hissediyorum. Değişik tıpkı duygu bu.’ Aktüel bu mülakat bunu haddinden fazla elan sıfırlar yanına ekleyerek çarptı diyebilirim. Epey başından beri bu süreci hazırlayan ve bu oluşunun katkı sunan Nesrin Eş, Süleyman Bey’e ve gayrı dostlara yürekten teşekkürname ediyorum. Buraya gelemeyip güzelce duygularını bana ileten buraya gelemeyen muhterem büyüklerime birlikte teşekkürname ediyorum. Burada çokça nadir TBMM başkanlarımız var. Politik partilerimizin umumi başkanları var. Bakanlarımız var. Milletvekillerimiz var. Çokça kıymetli büyükşehir şehremaneti başkanlarımız var, farklı illerin da gene büyükşehir belediye başkanları var. Antalya, Gaziantep gibi tıpkısı zamanda el başkanlığı yapmış dostlarımız, büyüklerimiz var. Değişik vesilelerle tanıştığım ve iş birliği yaptığım büyüklerimiz var. Esasen baba dostlarımız var. Burada, çokça ayrımlı benzeri yelpazenin içre tuttuğu insanlar var. O insanların ortak kabulle demokrasiye olan inançlarıyla bizi burada sahiplenmesi, esasen Türkiye hesabına benzeri yer olduğunu fikren burada bulunması çokça eşsiz. Bugün hala aktif siyasette bulunan, zamanında çok nadir görevlerde bulunmuş insanlar, tekrar burada ağırbaşlı mesailerine karşın gelen haddinden fazla kıymetli dostlarımız gene bizimle. Dolayısıyla mutluyum, gururluyum.

TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ MÜCADELESİ İLK DEFA BU BÜYÜKLÜĞÜNDE DİK BİR İNİŞE DOĞRU GEÇTİ: Türkiye’dahi demokrasinin alelacayip tıpkı tempoyla yürüdüğünü bilcümle beraber yaşıyoruz ve görüyoruz. Esasen sizler haddinden fazla daha yakından biliyorsunuz, strateji ediyorsunuz. Ayrıca kıyaslama imkanını hepimizden elan çok cemaat olan insanlarsınız. O bakımdan istikrarlı tıpkısı tempoda ilerlemediği bile aşikar. Tabiatıyla demokrasimizin hangi eyvah ki sık sık doğrudan hakeza kesintiye uğradığı, dolaylı adına birlikte kesintiye uğradığını yaşadık, yaşıyoruz. Demokrasi istikbal gitsin diye arzulayan aynı toplumuz. Ego, ihtimal antlaşma öyle gelişti, ortamımız anca oluştu amma 10’lu yaşlardan itibaren siyaseti izlem fail birisiyim. İş yaşamı önde duran tıpkısı sülale ama ayrımsız yandan bile siyaseti izlem fail birisiyim. Yani aksak dahi olsa aynı ivmesi olan Türkiye’nin demokrasi mücadelesi ilk kez bu kadar yalman tıpkısı inişe doğru geçti diyebilirim.

BUGÜN BAYAĞI AŞIRI BASTIRILMIŞ BİR TOPLUMUMUZ VAR: Ülkemiz, her koşulda, hem çarpış içre umutla ve korkmadan savaş fail bire bir cemiyet görmüştür. Bugün küçük aşırı bastırılmış ve aynı şekilde duygularını da tabir ika üstüne kararsızlık duyan de bire bir toplumumuz var. Bunu kabul edelim. Akseptans edelim ve buna bakarak ayrımsız proses tarifi yapmaya mücahede edelim. Ben onun amacıyla bugünkü buluşmayı önemsiyorum. Birkaç önceki dedim ya artağan sıfırlı bir çarpanı oldu benim amacıyla bugünkü buluşmanın. Milyon nöbet güçlendim, milyar kat güçlendim. Çünkü dokunakli verebilen kimliklersiniz. Evvelden sizde umut bulmuş, umut görmüş ve umudu sizlerle beraber yaşamış Türkiye’birlikte milyonlarca insanımız var. Sizin elinizi sıkmaktan öz saygı duymuş, size cüret duymuş, oy vermiş insanlar var ve siftinlik sizin bu anlamda topluma bugün verdiğiniz ve yarınlarda vereceğiniz seçkin plan haddinden fazla ama çok nadir.

BEN BU CÜMLELERE LAYIK OLMAK ZORUNDAYIM: Bir Iki ilk her konuşmacının bulunmaz büyüğümüzün birer cümlesini yazdım. Onunla o rastgele birer cemi esasen benim amacıyla hayat boyu manşet üzere duracak. Hiçbir antlaşma unutmayacağım. Benim üzere çıkarımım şu: Ego bu cümlelere müstahak olmak zorundayım. İşte o layık olma meselesi esasta sizi artık müteharrik, imdi gelişim yapmaya çevrilmiş irsal fail bire bir his. Amma sizin sahaya vereceğiniz o düş meşgul cümlelerle mücahede verilmesi müstelzim alanları göstermeniz, buluşmaları isteklendirme etmeniz. Az önceki gösteri planı dendi. O buluşmalara sizlerin akla yatkın bir biçimde, akilane aynı biçimde, kredili bir biçimde doğruluk ettiğiniz konumlarla zevcelik etmeniz milletimizi siktirici ve bayaği hem uyandıracak hem cesaretlendirecek hem ayağa kaldıracaktır. Bu bağlamda bu konudaki desteğinizi dahi istiyoruz.

BU İMAMOĞLU’NA DEĞİL, TÜRKİYE’YE VERİLEN BİR DESTEK: Bugün burada vücut bulan tıpkısı demokrasi mücadelesine yardım verdiğinizi biliyorum. Bu Ekrem İmamoğlu’nun şahsına tıpkı bindi değildir. Bu gerçekte Türkiye’nin demokrasisine, Türkiye Cumhuriyeti’nin türe, hususiyet devleti olma mücadelesine verdiğiniz katkıdır. Ben bile naçizane buna layık olmak mecburiyetinde olan aynı seçilmişim. Görevi olan İstanbul üzere dünyanın bildirme kuvvetli, sunma kadim kentine latif bir koca kendisine buna layık olmaya çaba fail aynı insanım. Elbette ülkemizin şurada görünen bu uzlaşmayı, bu kültürü, bu ortamı yaşaması ve hissetmesi lazım.

‘UZLAŞMA NAMEVCUT, İSTİŞARE BULUNMAYAN, EGO HANGI DERSEM O’ DİYEN BİR ANLAYIŞLA KARŞI KARŞIYAYIZ: Şu zaman ülkede ne efsus ki top böylesi ayrımsız anlayışa cebin tıpkısı iradeyle iktidarla karşı karşıyayız. Yarayışlı diyor, ‘banko harmoni namevcut, banko müracaat namevcut, kesinlikle cenkleşmek bulunmayan, bahsetmek bulunmayan, ego ne dersem o tamam, buna karşı gelenler bile bana cebin demektir ve tabiri caizse giderilmiş olsun’ diyen bire bir anlayışla karşı karşıyayız. Buna cebin aha bu uyum kültürünün henüz üstelik büyütülmesi üzere tıpkısı mücadele verilmektedir. Bugün siyasal partilerimizin umumi başkanlarımızın vermiş olduğu mücadele budur.

YEMEZ, BUNU HENÜZ ÜSTELIK BÜYÜTMEMİZ LAZIM: Yeterli midir? Yetmez. Bunu daha de büyütmemiz lazım. Alelade bu sahada demokratik bazı süreçlerin hukuki birtakım süreçlerin, türel bazen süreçlerin sıkıntılarını muammer, beş altı önceki tabir ettiğiniz üzere evvelden yaşamış, bugün zinde, erte yaşaması muhtemel olan, amma görevden alınan belediyeler amma mülga partiler evet da feshedilmek maksut partilerin meselesinde de arz dinç şekilde el birliği süresince yanında olma kavramını, idealini ortaya koymakla yükümlüyüz. Kesinlikle yarın hep bu arada, geç kaldık efsus dediğimizde, Allah korusun, memleketimiz için âdeta haddinden fazla elan zorlu mücadelelerin bizi beklediğini bütün birlikte yaşarız. O bakımdan ego diyorum ki bu işlek kavuşma güvenilmez bana verdiği o milyon milyarlarca çarpanıyla kirici, kuvvet, halkımıza da milletimize dahi geçiş sağlasın. Sizlerin katkıları elbette burada bitmeyecek. Bunu biliyorum. Bu anlamda ve bu yolculukta bana düşen aynı sorumluluk işlev olduğunda birlikte ben hazırım. Burada oluşan asamble astronomi güçlüdür, önemlidir, değerlidir. Bence bunun kurumsalı elan da büyütülmeli.

EGO BURADAN BİR AĞIRBAŞLILIK YÜKLENEREK ÇIKIYORUM: ‘Ben zaman orada olamadım mahsus sebeplerden dolayı’ diyen yöneticilerimiz, büyüklerimiz, hanımefendiler, beyefendiler vardır. Onlar peyda çağrıyla buraya davet edilmelidir. Ben arada sırada buradaki büyüklerin nezdinde şurası söylüyorum. Mesela; ayrımsız kurumun tıpkı heyeti olmalı. Bire Bir şehrin tıpkı heyeti olmalı. Aynı siyasal partinin ayrımsız heyeti olmalı. Antrparantez belki devletlerin birlikte ara sıra heyetleri olmalıdır. Aynı becerikli hatalı yaptığında, o yöne bakamaz olsun. Baktığında yüzü kızarsın, keder duysun, yara duysun. Yani aynı istişareyi sağlayıcı ve tıpkısı cümlesiyle birlikte o heyetin ayrımsız cümlesiyle dahi kendine gelmesini sağlayıcı kurumları olmalı. O bakımdan bu özellikle tarifli tıpkısı alım olmayabilir. Burada inanılmaz kıymetli hukukçu duayenler var. Benim söylediğim esasta gün gün oluşması gereken kurumlardır. O kurumlar sözü yoğun, sözü mesuliyet yükleyen herkese, herkese yüklülük yükleyen bazılarına da haddini bildiren duruşu, cümleleri kurabilen kurullardan bahsediyoruz. Bu düz öyle bir kuruldur, öyle ayrımsız heyettir. Bu manada dedim ya ‘Ben buradan milyarlarca çarpanıyla’ ayrımsız takı yüklenerek çıkıyorum.

BELKİ BİRİSİ VARDIR ONUN BIRLIKTE BELKİ YÜZÜ KIZARIR: Belki birisi vardır, onun üstelik belki yüzü kızarır. Yani evet de alnı terlemiyorsa terlemeye başlar. Yani bunlar olanaklı mi? Olanaklı diyerek yakarış edelim. Ben öyle dua ettim söz temsili. Yani sıhhat için ettim. Herkesin iyileşmesi amacıyla ettim. Birkaç ilk espriyle ‘Islah etsin’ dedim. Dedim ama diyemedim, onu birlikte diyemedim. ‘Cenabıhak mebzul etsin’ dedim. Bu büyüklüğünde nikbin bakıyorum, herkesin iyileşmesi adına. Bugünkü kurulun üstelik hakeza olgunlaşmasını diliyor ve dilek ediyorum. Adalet hepimize geçişsiz bu akıl dışı, ülfet dışı uygulamalar İstanbul’bile seçimde yapıldı. Bire Bir markaya dönüşmesi beklenen olan, hatırlattığı amacıyla yazdım, eşsiz umumi başkanım, 806 bin 145 fikir farkını. Seçimi tahrip fail o akla karşı, o zamanki duygumu burada anlatım edeyim. Arkadaşlarımın beyinli bir şekilde ‘Seçim bozma edilir mi, edilirse hangi peki’ diyerek sorduklarında, Allah şahittir kim, dostlarım üstelik şahittir kim bütün şunu söyledim: ‘Seçim nakız edilirse ayırt atarız.’ Hiç ur duymadım. Tek bir dakika de. Amma hicap verici bir durumdur. Böyle bir husus seyretmek bana çokça kusur geliyor yani. ‘Bunu sürmek da istemiyorum’ diye niteleyerek dahi anlatım ettiğimi arkadaşlarım bilirler. Ego seçme antlaşma el erki mücadelesi içerisinde olacağımı ve bundan asla vazgeçmeyeceğimi söyledim. Şu an yaşadığımız mücadelenin benzeri kadir mücadelesi olduğunun altını resmetmek istiyorum.

AKLIMIZA GELMEYEN ADALETSİZLİK UYGULAMALARININ GELIŞIGÜZEL BİRİSİNİN BİZİ KAPIDA BEKLEMESİ MUHTEMELDİR: İstanbul üzere verdiğimiz mücadelenin adaletle sonuçlanmasının anlamı; Türkiye amacıyla dahi bir doğruluk sürecinde belkili kimi tehditleri gidermek anlamına dirimsel. Önümüzde seçme var. Aklımıza gelmeyen adaletsizlik uygulamalarının herhangi bir birisinin bizi kapıda beklemesi muhtemeldir. bu bakımdan tığ bu topraklarda bilcümle beraber gururla kutladığımız ve kutlamaya bitmeme edeceğimiz, geliştireceğimiz ve güçlendireceğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıyız. çıktı o anlamda bize ulama sunan ve Cumhuriyetimizi bildirme dinç demokrasiyle dünyanın genişlik domuzuna ülfet ve hak devleti olmasıyla buluşturacağımız bu ikinci çağ mücadelesinde ihtimal üstelik bu eşik, tarihi tıpkısı eşiktir. Bu eşiği gani toparladığınız takdirde birlikte âdeta ikinci yüzyılı gün yazan aynı dönemi olur ülkemiz namına, milletimiz namına. Sizlerin bu nadir oran insanlarının, eşsiz büyüklerimizin beni bugün gene onurlandırdığını, gururlandırdığını göstermek isterim. ve bu birlik ve tesanüt haddinden fazla manidar. Hepinize ve emeği güzeşte herkesten gönülden teşekkür ediyorum. Salim olun, var olun.”

İmamoğlu ve konukları, konuşmaların arkası sıra, Saraçhane’deki İBB temel yerleşkesi önüne CHP İstanbul İl Gençlik Kolları eliyle yerleştirilen “Haysiyet Duvarı”nı konuşma etti. İmamoğlu, “Porte Duvarı”nı imzalayan eski siyasetçilerle hatırat fotoğrafı çektirdi.

Share: