Hatay’da 5 mahiye Asya bebeği kurtaran madenci yaşadıklarını anlattı

“Asrın felaketi” namına nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Antakya ilçesinde depresyon altında mütezayit 5 aylık bebeği 131 saat sonradan sıhhatli çıkaran beyaz zehir işçisi, hiç içtinap etmek duymadan bebeği derk etmek üzere depresyon altına girdiğini söyledi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesine ilişkin madenciler, kalıp üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin arkası sıra bölgede yıkılan binaların enkazında taharri kurtarma çalışmalarında vadi aldı.

Ekipler tahminî 2 saat süren uğraşlar sonucu Cebrail Mahallesi Oymak Sokak’taki tıpkı binanın enkazından depremden 131 saat sonradan bire bir bebeği kurtardı.

5 maaş Asya bebeği, iniş sarkıp meslektaşları yoluyla ayaklarından yukarıya çekilerek bulunduğu yerden çıkaran bir bala babası 32 yaşındaki İlker Aksakal, bebeğe “umut” olmanın mutluluğunu yaşıyor.

“İlk özellikle durgun sandık”

İlker Aksakal, gazetecilere, Asya bebeğin dedesinin cenazelerinin olduğunu ve namına müzaheret etmelerini istediğini söylemesi konusunda enkazda arama çalışmaları yaptıklarını söyledi.

Bu tam ayrımsız hapishane açtıklarını anlatan Aksakal, “Baktık içeriye, önceki başta camit sandık. Gene baktığımızda bebek yaşıyormuş. Tığ ondan sonra henüz gözü aç çalışmaya başladık. Gireceğimiz meydan haddinden fazla alçaktı. Bana, ‘Sen girersin, zayıfsın.’ dediler. Oradaki çalışmamız benzeri saat sürmüştür.” dedi.

Evliya, kendisinin üstelik aynı çocuğu olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:

“On Paralık saygı olmadan oraya girdik. Sonuçta tıpkı bala ve tıpkı fert bizim üzere candır ne olursa olsun, rastgele yerde. Tığ hepimiz beraberiz. Bebeği o şekilde görünce haddinden fazla hüzünlendim. Dolabın kapağı gelmiş üzerine, beşik kırılmış. Çektim yatağını gelsin diye amma gelmiyordu. Baktım bir yerinde fay var mı bulunmayan mu diye niteleyerek. Amirlerim kayırıcı taraftan destek veriyorlardı, ‘Acele etme.’ diye niteleyerek. Ağlamaya başlayınca sakinleştirdim orada. Başını kollarımın üzerine koydum, ‘Beni geriye çekin.’ dedim. Bebeğe tek uymazlık gelmesin diye niteleyerek kafası kollarımın üzerindeydi. Kollarımı yerde sürükleyerek dışarıya çıkardım. Onun de eşya ekmeği varmış, onu kurtardık.”

Madencilerin deprem bölgesine kıç göz basmaz enkazlara koştuğunu anlatan Duayen, “Biz tek şeyden korkmayız, içtima altına giriyoruz. O yüzden tevakki etmek nedir bilmiyoruz. Cümle koşuyor. Madencilerimiz gelişigüzel antlaşma yardıma gider. Yine olsa giderim, tek düşünmem. Madenci arkadaşlarımızdan bile kimse düşünmez, yeniden harcama.” diye konuştu.

Share: