Tescilli Çukurören biberi acısının beraberinde görüntüsüyle dahi adlı

Bilecik’in merkeze kapalı Çukurören köyü, evlerin ayazlık, duvar ve damlarına asılarak kurutulan tescilli biberiyle adeta kırmızıya büründü.

Köydeki derakap seçme evin balkonuna, bahçe duvarına ve çatısına asılarak kurutulan coğrafi bel belgeli Çukurören biberini görüntülemek isteyen heveskâr ve tor fotoğrafçılar, herhangi bir sene bu mevsimde köyü görüşme ediyor.

Günübirlik gerçekleşen ziyaretlerde kırmızıya bürülü evlerin balkon ve duvarlarında somurtkan biberleri görüntüleyen ışık tutkunları, sunu iyicene kareyi sezmek üzere saatlerce cidal veriyor.

Mali danışman, eczacı, hoca, mektepli ve üst hoşgörülü kadar farklı meslek gruplarından oluşan Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü üyeleri dahi biberlerin fotoğrafını çekip Çukurören köyünün zamana yer okuyan ahşap evlerini pusat altına aldı.

Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü Üyesi Şehir Plancısı Müge Altınalan, ilk defa Bilecik’e geldiğini ve köye hayran kaldığını dile getirerek, “Foto çekerken en koskocaman şey bizim için çerağ. Zımnında biberin rengini verebilmek amacıyla akıllıca ışığı yakalamaya çalışıyoruz. Öyle domuzuna bir rengi var kim biberin, onu aktif ve aslına akıllıca şekilde gösterebilmek için üstelik bayağı savaş ediyoruz. Makinelerimizin ayarlarını kulübümüzde üyelere anlatıyoruz. Bilahare düz birlikte uyguluyoruz.” diyerek konuştu.

Pakt üyelerinden Yaşamış Anlaklı Çekinmezlik dahi Çukurören köyünün görselliği ve fotoğrafçılık açısından birlikte haddinden fazla zengin tıpkı vadi olduğunu, fotoğrafçıların ilgisini çektiğini söyledi.

“Yegâne amacımız ışık fethetmek”

İş yoğunluğundan arta kalan zamanlarda ülkenin doğal güzelliklerini görüntüleyerek, ziyaret ettikleri kentin görsel arşivine katkıda bulunduklarını anlatan Yiğitlik, şunları kaydetti:

“Bilecik’e ilk defa geldik, esasta Bilecik’i tarihinin beraberinde biberiyle üstelik tanıdık. Bizi cezbeden, fotoğrafçıların gitmesini sağlayıcı tıpkı hastalık arıyorsunuz. Ankara’dan buraya gelmenizi mucip hususi benzeri buut var. Günümüzü burada geçireceğiz ve belgesini çekeceğiz, çekerken bile buranın halkıyla gelişigüzel olacağız. Sadece belgelemenin ötesinde yardım da verebilelim istiyoruz. Buranın kesim kaynağı bile biber. Muhtarımızla görüştüğümüzde, gelmek istediğimizi söylediğimizde, ‘bozukluk geliyorsunuz’ diye bire bir soruyla karşılaşmadık. ‘Başımızın üstünde yeriniz var, mihman ederiz’ dediler. Bizim biricik amacımız foto koparmak.”

Çektikleri fotoğrafları eksantrik alanlarda kullanmadıklarını aktaran Cüret, “Rustik kesimdeki yani Anadolu’daki kalpteki sevgiyi dile vuran o yapıyı burada görüyorsunuz. Bizler kulüpten içeri girdiğimizde, tek benzeri meslek var ışık, fotoğraf sanatı. O anlamda hangi yapabiliriz düşüncesinde oluyoruz. O duyguyu, o kadar rahat hissediyorsunuz ki hissettiğinizde üstelik fotoğrafın kişi özüne dönmüş oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

“Foto çekerken ayrı benzeri bahtiyarlık yaşıyorum”

Kulüp üyesi Asuman Kadriye Sadak dahi Bilecik’in doğasını hem görmeye hem birlikte fotoğraflamaya geldiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Burada güzelce insanlarımız var. Benzeri selamlaşmayla insanımız maltalık hikayesini anlatabiliyor. Şişman kentlerde bunu yaşayamıyoruz. Elimden gelse doğaya gidip onlarla gitmek istiyorum. Çok hoşuma gitti. Ince yıllar evvel saftirik adına fotoğraf çekmeye başladım. Işık kulübüyle ilk defa tuğra çıktım. Doğayı çokça seviyorum, onun üzere ışık çekerken ayrı bir bahtiyarlık yaşıyorum, ayrı ayrımsız gidiş veriyor bana. 70 yaşına gelmiş benzeri teyzemizin hala çalışıyor olması ve onu karelemek iyice bire bir kalp. Emeğine gocunmak yaşamak ve kapela çakozlamak gerekir.”

köy muhtarı Muhittin Dündar de ağırlıklı adına hafta sonları fotoğrafçıların köylerini musahabe ettiğine dikkati çekerek, “Fotoğrafçılar 150 yılı aşkındır ürettiğimiz al biberimizi ve köyümüzü tanıtıyorlar. Türkiye’nin seçme aracılığıyla geliyorlar. Ev olarak da gelenler var. Beni arıyorlar, biz birlikte köyümüzde konuk ediyoruz. Fotoğraf çekmelerinin yanında biber almak için yöresel ürünlerimizden dahi alıyorlar. Hem köyümüzü hem biberimizi tanıtıyorlar hem üstelik ekonomimize ulama sağlıyorlar.” dedi.

Share: