Kahramanmaraş merkezli depremlerde Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yıkılan binanın enkazından biri sem engelli 3 kişiyi sağlıklı çıkaran Kazakistan kontrol kurtarma ekibinin üyesi İslambek Amangeldinov, çökme altında ağır ağır içki alıp verişini duydukları işitme sakat kişiyi kurtardıkları hatırat unutamadığını söyledi.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin arkası sıra tahminî 2 hafta Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde arama kurtarma çalışmalarında meydan alan Amangeldinov, ülkesi Kazakistan’a döndükten sonradan deprem bölgesinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Amangeldinov, Türkiye’ye ulaştıkları aktarılma dakikasında arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını belirterek, “Böylesine şişman zelzele ve enkaza ilk defa şehadet ettim. O enkazları gördüğümüzde tek isteğimiz imdi etken insana aksetmek oldu.” dedi.

Nurdağı’ndaki 7 eğik apartmanın enkazından biri sema mânialı 3 kişiyi salim çıkarmayı başardıklarını rapor fail Amangeldinov, sem sakat kişiyi göçük altından çıkardıkları esnada çekilen görüntüyü sık sık izlediğini söyledi.

Amangeldinov, özellikle kriz altında mütezayit işitme özürlü kişinin ağır ağır kan alıp verdiğini duydukları o ajanda hala unutamadığını dile getirerek, “İlk özellikle 3 gönül dinlemeye çıktık. Enkazın üstünde yürürken yanımızdaki tıpkısı yoldaş gayrı istirdat görevlimize ‘Niye bu kadar korkulu kan alıyorsun?’ diyerek sordu. O üstelik ‘Hayır ego alışılagelen çağ alıyorum.’ diye niteleyerek yanıt verdi. O zaman etrafa bakındık ve hem arka hem alttan betonlarla sıkışmış kapının beraberinde bir kişiyi gördük.” diye niteleyerek konuştu.

Tıpkı müddet bilahare tıpkısı göçük altından ayrımsız patırtılı işittiklerini tamlayan Amangeldinov, “Ayrımsız avrat sesi duyduk. Onunla konuştuğumuzda yanı sıra annesi olduğunu öğrendik. Durumlarının bol olduğunu anlayınca evvel ulaştığımız kişiyi kurtarma çalışmalarına başladık zira benzeri anda iki taraftan kriz altına inmek tehlikeliydi. Sonunda ilk bölüm 24 saat gece gündüz çalıştık.” ifadesini kullandı.

“O anda gözlerinden yaşlar akıverdi”

Amangeldinov, arama kurtarma faaliyetlerini tamamlamalarına rağmen söz konusu enkazın başında bir kişinin günlerdir beklediğini ayırt ettiklerini anlatarak, “Enkazdan çıkardığımız cenazeleri bekleyen yakınlarına tasdik ettik. Hep dağıldı amma o bilcümle bizi izlemeye devam etti. Kendisiyle konuştuğumuzda çalıştığımız apartmanın enkazından aynı kardeşinin camit bedeninin çıkarıldığını, ikinci kardeşini ise bulamadığını ve sema mânialı olduğunu söyledi.” diyerek konuştu.

Aradığı kardeşinin enkazdan ilk sıhhatli çıkardıkları güç olabileceğini o anda aritmetik ettiğini dile getiren Amangeldinov, şöyle bitmeme etti:

“İlk kurtardığımız kişiye ulaştığımızda soru sormuştum ve beni duyduğuna dayalı aynı tepki göstermemişti. Sadece beş altı ses çıkardığını biliyorum ve mütercim arkadaşa ‘Ben de bir videoteyp var, onu gösterebilir misiniz ihtimal aradığı kişi odur’ diye niteleyerek kâm ettim. Sonraları yanıma geldi ve aradığı kardeşinin fotoğrafını gösterdi. Benzediği üzere videoyu izlettirdim. O anda gözlerinden yaşlar akıverdi. Aynı kardeşini defnetti amma ikincisi kurtuldu diyerek bize teşekkür etti.”

“Alay Malay kaldırdığın yükün ağırlığı belli belirsiz olurmuş”

Amangeldinov, 10 yıldır kontrol kurtarma görevlisi namına çalıştığına ve mesleği gereği türlü trajedik olaylara şahitlik ettiğine dikkati çekerek, “Türkiye’deki taharri kurtarma çalışmalarında beni sunu çok ve içten etkileyen zaman göçük altından çocukların donmuş bedenlerinin çıkarılmasıydı. Tezyifkâr çocukları olan tıpkı ata kendisine bu acıyı haddinden fazla ferah anlıyorum.” diye konuştu.

Bu büyüklükteki depremlerden sonra “profesyonel ekiplerin” sahada olmasının önemine meni eden Amangeldinov, “İnternetteki videolarla olayın büyüklüğünü anlayamazsınız. Biz dahi kişi gözlerimizle gördüğümüz an afetin büyüklüğünü kavradık. Kazakların bir sav der kim ‘Birlikte kaldırdığın iyon ağırlığı belli belirsiz olurmuş.’ Eğer benzeri mutluluk hakeza tıpkısı güçlükle karşı karşıya kaldıysa pekâlâ diğerleri havari olmalı çünkü bu durumda elden hevesli ekipler gönderiliyor. İnsanların çökme altında kaldığı tıpkı ortamda ant çok heybetli. Ayrıca tığ Türk halkıyla kardeş halklarız ve müzaheret etmeliyiz.” dedi.