İZMİR’birlikte hayat dolu Cemre Çelik, kızı Sibel Polat’i (24) bıçaklayarak öldürüp, cesedini bazaya koyduktan sonra evi ateşe verdiği suçlamasıyla al bültenle aranan ve Almanya’de olduğu belirlenip 6 yıl sonra iadeli edildiği Türkiye’birlikte tutuklanan Halil Yılmaz’ın (38), gözlerinin içine göre, “Kızıma lacerem kıydın, ben bala ateşiyle yanıyorum” demeyi istediğini söyledi.

Buca’ya sınırlanmış Kuruçeşme Mahallesi 205/27 Sokak’ta, 3 bükülmüş binanın dayanç katındaki Halil Yılmayan’a ilgilendiren evde, 12 Temmuz 2016’dahi çıkan yangına engelleme fail itfaiye aracı ekipleri, bazanın süresince yanık avrat cesedi buldu. Cesedin Sibel Polat’e ilgilendiren olduğu belirlendi. Polat’in, Halil Yılmayan ile nişanlı olduğu tayin edildi. Polis, Yılmaz’ın peşine düştü fakat nahoş bulunamadı. Soruşturma kapsamında Yılmayan’ın ağabeyi Selman Yılmayan (40) birlikte olaydan benzeri dönüş sonradan Diyarbakır’a giderken yakalanıp, gözaltına alındı. Yeraltı sorguda çelişkili ifadeler veren Selman Yılmayan, irsal edildiği adliyede tutuklandı.

Hazırlanan iddianamede, Sibel Çelik’in 7 bıçak darbesi ile öldürüldüğü, daha sonradan cesedinin bazaya konulduğu ve habbe ateşe verildiği yer aldı. 2 kardeş karşı ‘nitelikli isteyerek öldürme’, ‘yakmak suretiyle mala beis isnat etmek’ ve ‘bilerek hararet çıkarma’ suçlarından sevgili açıldı. İzmir 5’inci Ciddi Ceza Mahkemesi’nde tanıdık davanın 6 Boşluk 2017’deki duruşmasında, Selman Yılmayan boşaltma edildi. Bu süreçte dahi aranan Halil Yılmaz’a ulaşılamadı.TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ, TUTUKLANDIÖte yandan Sibel Çelik’in, yargılamada maksut Adli Tababet Kurumu raporlarında, tensel saldırıya uğradığı da ortaya imdi. Almanya’ya kaçtığı belirlenen Halil Yılmayan için 21 Şubat 2018’üstelik al yıllık kararı çıkarıldı. Türkiye ve Almanya beyninde kabahatli iadesi anlaşması olmasına rağmen Alman yetkililer, Yılmayan’ı, ülkelerine ilticacı namına girdiği ve politik yerine külfet gördüğünü söylediği ve birey güvenliği olmadığı gerekçesiyle senelerce Türkiye’ye göndermedi. Polat’in ölümünün üzerinden 6 yıl geçtikten sonradan Yılmayan Türkiye’ye getirildi. Halil Yılmayan, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yılmayan, İzmir 5’inci Gösterişli Ukubet Mahkemesi’ne SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadede cinayeti kabul etmedi.Yılmayan, “Saat 22.00- 23.00’e kadar Sibel ile evde yalnız oturduk. Sibel’in geçmişe müteveccih konsomatrislikten kontekst bazen arkadaşları vardı. Ego birlikte geçmişe müteveccih arkadaşlıklarını sürdürmemesi gerektiğini söyledim. Bu arkadaşlarıyla irtibatı olmasın diye niteleyerek namına yıpranmamış cep telefonu almıştım. Fakat buna rağmen Sibel’in telefonuna saat 23.30- 00.00 üzere mesajlar gelmeye başladı. Telefonun ışığı sürekli yanıp sönüyordu.  ‘Bana söz verdin, geçmişini kapatacağını söyledin fakat seni bibi arıyorlar’ dedim. Tartışmaya başladık. Saat 01.30- 02.00 kabilinden Sibel’in telefonunu ve kişi telefonumu Sibel’in yatağına doğru attım ve tıpkı henüz beni aramamasını söyledim. Moralim siftinlik olduğu amacıyla kafamı nakzetmek amacıyla evden çıkıp Ballıkuyu’ya gittim. 2- 3 arpa suyu içtim, orada güneşin doğuşunu izledim. Saat 10.00-11.00 gibi döndüğümde, habbe yanmış olduğunu gördüm” dedi. Yılmayan, Sibel Polat’in vücudundaki 7 bıçak darbesinin ise kuşkusuz olduğunu bilmediğini kanıt etti.’GÖZLERİNİN İÇİNE BAKIP, ‘KIZIMA NASIL KIYDIN’ BUYURMAK İSTERDİM’Sibel Çelik’in annesi Cemre Çelik, Halil Yılmayan’ın yakalandığı günün gecesi Avukat Sibel Önder’in kendisini aradığını belirtip, “Ben ona saat kaç olursa olsun beni arayabileceğini söylemiştim. Giden gitti, bundan sonra kızım ferasetsiz gelmeyecek ama yakalandığını duyunca gene üstelik eş az buçuk ferahlıyor. Onun gözlerinin içine bakıp, ‘Kızıma lacerem kıydın, ego çağa ateşiyle yanıyorum’ demeyi istiyorum. Haberi aldıktan bilahare oğlum İlyas’ı aradım. Bana, “Esas, yakalansa ne olacak, cezaevinde yaşamaya, dem almaya devam edecek’ dedi. Amma benim kızım artık koku alamıyor, yürüyemiyor, konuşamıyor” dedi.’SADECE KIZIM İÇİN DEĞİL, PARÇALANMAMIŞ KADINLAR İÇİN İDAM CEZASI GELSİN’Halil Yılmaz’ın çelişkili ifadeler verdiğini söyleyen Cemre Polat, şöyle bitmeme etti:

“Şu anda cinayeti işlediğini akseptans etmiyor. Telefonunu evde bıraktığını söylüyor ama baz istasyonu kayıtlarında telefonunu kullandığı görülüyor. Ayıraca uğraş edip evden çıktıktan bir müddet bilahare döndüğünü, evin yandığını gördüğünü ve sonrasında Sibel’i aradığını söylüyor. Belirtik şekilde yalan söylüyor. İnşallah türe yerini bulacak ve mahkeme de bunları görecek. Ayrımsız yandan, abisini üstelik aklamaya çalışıyor. Bildirme ağırbaşlı cezayı almalarını istiyorum. Doğrusu 6 yıldır dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Alman devletinin üstelik burada bir zaafı oldu. Çünkü o Almanya’ya giderken ‘Ben siyasi kendisine sıkıntı görüyorum’ diyerek iltica etmiş, bu nedenden Türkiye’ye yansıtmak yüklemek istemediler. Geç birlikte olsa yakalandı. İnşallah cezasını çekecek. Ben, elden kendi kızım üzere değil, öldürülmüş bilcümle kadınlar amacıyla ölüm cezası cezasının gelmesini istiyorum. Caydırıcı cezalar gelmedikçe, kadınlara müteveccih bu cinayetler devam edecek.”