Türkiye’nin evvel çökertme uydusu dünyanın çevresinde 2 bin 500 dolaşma attı

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencilerinden oluşan Grizu-263 Feza Takımı’nın tasarladığı, SpaceX Falcon 9 roketiyle 13 Karı’ta uzaya gönderilen Türkiye’nin evvel cep uydusu, 9 ayda 10 binden aşkın haber gönderdi.

Zonguldak’ta 3 Mart 1992’bile meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitiren madencilerin isimleriyle, ABD’nin Florida eyaletinde kâin Cape Canaveral Üssü’nden uzaya fırlatılan Grizu-263A ünlü uydunun, kısaca 525 kilometre dokunaklı acun yörüngesinde 4 sene 8 kamer fariza yapması planlanıyor.

Grizu-263A, önce verileri 14 Aile itibarıyla BEÜ’bile kurulan düz takip istasyonuna göndermeye başladı. Feza boşluğunun sesini dünyaya ileten çökertme uydusu, günlük adına istasyona bilgi gönderiyor.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesince desteklenen “CanSat Competition 2022” benzeşim uydu yarışmasında haziran ayında dünya birincisi seçilen Grizu-263A, yörüngeye yerleşmesinden bu yana dünyanın çevresini 2 bin 500 kez turladı.

2. Eskişehir Sanayi Fuarı’na katılarak uyduyu tanıtan gençlerden Araba Mühendisliği Bölümü serencam derslik öğrencisi topluluk kaptanı Baran Yılmaz, AA muhabirine, ekibin kestirmece 20 kişiden oluştuğunu söyledi.

Grizu-263A’nın görevini başarıyla sürdürdüğünü belirten Yılmaz, uydunun, dünyanın çevresinde 2 bin 500 tur attığını rapor ederek, “Şimdiye büyüklüğünde 10 bini aşkın veri gönderdi. Kıvılcım, temel-yan, tümce bilgilerini bizlere günce namına gönderiyor. 4 sene henüz bu görevini sürdürecek. Görevini tamamladıktan sonra atmosferde yanacak. Sonunda feza çöpü olmayacak.” dedi.

Projede sunma esas amaçlarının haberleşmeyi nail olmak olduğunu ve uydunun bunu başarıyla hesabına getirdiğini anlatan Yılmayan, desteklerinden muhit BEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve öğretim üyelerine teşekkür etti.

“Uydumuz düzlük şekilde dünyaya bakabiliyor”

Araba Mühendisliği Bölümü sonuç derslik öğrencisi ve takımın mekanik biriminin yürütücüsü Nurullah Çubukcuoğlu da Grizu-263A’dan gelen verilerin tıpkı bölümünü, herkese açıkça şekilde paylaştıklarını söyledi.

Dünyanın bir anda hızla temas yerindeki baz istasyonlarının Grizu-263A’dan bilim alabileceğini belirten Çubukcuoğlu, şu bilgileri verdi:

“Uydumuzdaki yeryüzü mefret çeşni, ortamında bulunan çekingen mıknatısi doğrulum kartı. Bu bilgili sair uydularda bildiğimiz efdal ömre bedel ve çok yumruk tasarlanan itki sistemlerinin görevini yer basite indirgenmiş şekilde gerçekleştirebiliyor. Dünyanın zat mıknatısi alanı var. Tığ özlük uydumuzun ortamında benzeri mıknatısi düz oluştururuz. İki mıknatısi alanın uyumu yardımıyla uydumuz kayran şekilde dünyaya bakabiliyor. Şayet uydunuzun yüzü dünyaya bakmazsa verilerinizde kaybolma yaşayabilir ya dahi verilerinizde yanlışlıklar tür. Bunların önüne eski bulunmaktayız.”

Araba Mühendisliği Bölümü akıbet sınıfına devam eden takımın mekanik birimi üyesi Şeyda Kaya, uydunun fırlatıldığı ahit çok heyecanlandığını belirterek, “Uzayda çalışan ayrımsız uydumuz var. Bibi çalıştığını farz etmek bizi haddinden fazla gururlandırıyor. Daima vukuf gelmesi heyecanlandırıyor.” ifadelerini kullandı.

Elektronik Beyin Mühendisliği Bölümü sonuç derslik öğrencisi Süleyman Ariş, takımın uçuş ve bilgelik istasyonu yazılımlarını üstlendiğini belirtti.

Hayallerinden vazgeçmeyip Türkiye’nin ilk çökertme uydusunu yaptıklarını tabir fail Ariş, “Fuarlara bile katılarak gençlerin önünü açmaya, fikirlerini, bakış açılarını genişletmeye çalışıyoruz. Özellikle lise öğrencilerine ve yaşı küçüklere posta göstermeye çalışıyoruz. Tığ dahi gerçekleştireceğimize ilk başlarda haddinden fazla inanmıyorduk ama defa aldıkça bire bir şeyleri görmeye başlıyorsunuz. Biz imkansızı alışılagelen kıldık.” diye niteleyerek konuştu.

Takım danışmanı Prof. Dr. Bülent Ekmekçi ise büyük emekler verdikleri Grizu-263A ile hayallerine ulaştıklarına belen etti.

Öğrencilerinin, çalıştıklarında neleri başarabileceğini gösterdiğini Ekmekçi, “Gerçeklerimizle hayallerimiz arasındaki yolu bulduk. Gerçeklerimizden hayallerimize uzanan tıpkı sefer açtık. Yolumuzda ilerlerken örtüsüz olduk, görgüsüz olduk, çalıştık ve başardık.” değerlendirmesinde bulundu.

Share: