Kılıçdaroğlu, hükümete yüklendi: Dostluğu, barışı, beraber yaşamayı unutturdular bize

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısını yazmak amacıyla zaman Sakarya’ya geldi. İlk olarak Hendek’te tırı vırı fişek fabrikasında iki yıl geçmiş yaşanan patlamada yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle bir araya mevrut Kılıçdaroğlu, daha sonra Sakarya Evcil Kültür Derneği’ni ülfet etti.

Grup Toplantısı’nın peşi sıra esnafı görüşme fail Kılıçdaroğlu, caddede kendisini muntazır vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu konuşmasında hazar, el birliği, helalleşme vurgusu yaptı.

“SİYASET, TÜRKİYE’NİN DÜNYADA SAYGINLIK KAZANMASI İÇİN YAPILIR”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne sâdır ifadeler şunlar:

Yöntem, ahlak üstüne yapılır. Yöntem, inanarak yapılır. Yöntem, yurttaş amacıyla yapılır. Yöntem, hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği güzelce aynı Türkiye üzere yapılır. Siyasa, ülkenin onuru üzerine nesir edilir. Siyasa, hazar üstüne yapılır. Politika, Türkiye’nin dünyada muteber kazanması için yapılır. Siyasetin gereği budur, siyasetçi birlikte bunun üzere görev yapar.

“EN BALABAN GÜVENCEM SİZSİNİZ”

Ben ayrıksı siyasetçiler kadar değilim. Benim saraylara filan ihtiyacım namevcut. Alçak Gönüllü halk gibi yaşarım ego. Benim siyaset anlayışımda siyasi değil, bu ülkenin esnafı, çiftçisi, balıkçısı, apartman görevlisi, emeklisi, işçisi, cümle kazanacak. Kaybeden asla olmayacak. Bu ülkenin çiftçisi karşı teri döküyor. Çiftçiyi toprağa küstürmeyeceksiniz. Benim hedefim, amacım bu. Bunu yapmak için bile bildirme şişman güvencem sizsiniz. Bambaşka kimesne değil.

“BEŞLİ ÇETE DEĞİL, MİLLET KAZANACAK”

Allah’ın izniyle kudret olduğumuzda göreceksiniz. Bu ülkede barışı, huzuru, kalkınmayı, işsizlikle nasıl savaş edilir göreceksiniz. Bu ülkede esnaf, rençper, balıkçı, taksici şüphesiz kazanıyor göreceksiniz. Kentet çeteye değil, millete vereceğim. Araya eş koyuyorlar, tamam ya Kılıçdaroğlu gelirse ne yapar… Kılıçdaroğlu gelirse adaletsizlik yapmaz. Oy verir, vermez ayrı. Herkesin benim başımın üzerinde yeri var. Ama ki haksızlığa uğradıysa kusura bakmasın hesabını sorarım.

“MUTEDIL DİREĞİ YOK ETTİLER”

Esnaf ilimli direk, ilimli direği namevcut ettiler. Bu hafta Cömert Evran Haftası. Kardeş Evran, hukuk, barış, huzur süresince yaşamak, ahlak, komşusu açken tok yatan bizden değildir demektir. Kardeş Evran, el birliği demektir. Dayanışma kültürü demektir. Buradaki esnaf kazandı, bitişik esnaf siftah etmezse buradaki esnaf diyor ki ilk onun üstelik siftah etmesi geçişsiz. O nedenle dayanışma demektir. Kardeş Evran’ı, dostluğu unutturdular bize. Barışı, beraber yaşamayı unutturdular bize.

“CHP OLARAK İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR: VATANIMIZ VE BAYRAĞIMIZ”

Öyle bire bir noktaya taşıdılar ki komşunun kimliği, fideist, dirim tarzını sorgulamaya başladık. ya bizim kültürümüzde, geleneğimizde, ahlakımızda yandaki komşunun külüne muhtaçtır derdik. Niçin unuttuk biz bu hasretlerimizi. Kazandıracağım. Hangi yaparlarsa yapsınlar kazandıracağım. Bu ülkeyi barıştıracağım. Hepimiz helalleşeceğiz. Hepimiz beraber, birlikte yaşayacağız. Bizi boşaltmak, istisna etmek isteyenlere karşı duracağız. Bu Arada, ayrımsız yürek duracağız. CHP kendisine bizim iki kırmızı çizgimiz var. Vatanımız ve bayrağımız.”



Share: