Icra Vekili Aristokrat: Amerika olmasa PKK, PYD diye niteleyerek benzeri terör örgütü imkânsız

DİYARBAKIR’üstelik çocukları terör örgütü PKK marifetiyle kaçırılan ailelerin HDP binası önündeki eylemi 4’üncü yılına girdi. Aileleri ülfet eden İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, “Zaman Amerika olmasa PKK, PYD diye bir yıldırı örgütü olmaz. PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır. Onların uşağıdır” dedi.

Diyarbakır’üstelik Hacire Akaret, 21 Ağustos 2019’de kaybolan oğlu Mehmet’in (21) HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını belirterek, 1 dönem sonraları partinin ülke binası uğrunda habitat eylemi başlattı. Habitat eyleminin 3’üncü gününde ortaya sâdır Mehmet Akaret, mahkemece eş hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine serencam veren Hacire Akar, çocukları kaçırılan ailelere bile çağrıda bulundu. Akaret’ın evladına kavuşması ve çağrısıyla harekete geçen çocukları kaçırılan aileler, 3 Ilkgüz 2019’dan itibaren HDP İl Başkanlığı binası uğrunda habitat eylemi başlattı. Gösteri Diyarbakır ile dahi tutkun kalmadı. Hakkari, Şırnak, Van, Muş ve İzmir kabil şehirlerde de çocukları kaçırılan aileler, HDP binaları önüne giderek gösteri yaptı. Döl nöbeti, büyüklük sınırlarını birlikte aşarak Almanya’nın başkenti Berlin’da, terör örgütü tarafından kaçırılan kızı Nilüfer amacıyla gösteri özne Maide Türemiş ile devam etti. Evlat nöbetine birçok siyasal parti ve sivil toplum kuruluşu de bindi vererek, arada sırada aileleri ülfet etti.

37 AİLE ÇOCUKLARINA KAVUŞTU4’üncü yılına girilen eylemde şu temel büyüklüğünde 37 familya, çocuklarına kavuştu. 304 ailenin sürdürdüğü eylemin 1097’inci gününde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ilbay Ulu İhsan Akarsu, bir nice siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri HDP önüne gelerek ailelere desteklerini iletti. Kurulan platformda bazen asıl ve babalar müzakere yaparak, evlatlarına kavuşana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Evlatlarının peşini bırakmayacaklarını tamlayan aileler, kararlı olduklarını tabir etti. Aileler, desteğe gelen yaklaşık 10 bin kişiyle beraber tıpkı yürüyüş gerçekleştirerek, HDP ve terör örgütü PKK aleyhine sloganlar atıldı. Etkinlikte antrparantez İngilizce, Frenkçe, Almanca, Zazaca ve Kürtçe pankartlar açıldı.’HDP DENİLEN SİYASİ PARTİ PKK’YLA BERABER AMERİKA’NIN UŞAĞIDIR’Burada konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, asıl ve babaların hoppadak öz çocuklarının yaşadıkları acısını ve ıstırabını, ayrılıklarını dile getirmediklerini belirterek, “Haddizatında tarihin akan gözyaşlarını ifade ettiler. Çabucak evvelden yaşadıklarını dile getirmediler, gelecekteki musibetlerden anneler ve babalar çocuklarına gine hasret kalmaması için söyledikleri seçkin cümlenin altında tembihatlar ortaya koydular. Diyarbakır çok acıya şahittir. Hakkarili, Şırnaklı dostlarımız var. Çok acıya şahittirler. İnsanın yer kıymetli hayat olduğunu unutanlar, insanın cenabı Allah’ın şereflendirdiği aynı yaşayış olduğunu unutanlar, hoppadak bu coğrafyaya değil, bütün dünya coğrafyalarına bu coğrafyadaki zenginliklerin manevi gücü, bu coğrafyanın kardeşliği ve birliği aktaracağını unutanlar, kardeşliği, birliği ve beraberlikle insanlığı unutmaktadırlar. Yıldırı örgütlerine müteveccih yapılacaklar bellidir. Ama asıl kızgınlığımız, ana derdimiz terör örgütlerine değildir. Yıldırı örgütlerinin kendilerine kalkan edinenlerdir. Terör örgütlerini sahaya sürenlerdir. Terör örgütlerinin aracılığıyla annelerin çocuklarının ıstıraplarıyla kavrulmayı sağlayanlardır. Ana kızgınlığımız, annelerimizin ana hıncı, bizim asıl beyan etmek istediğimiz onlardır. Ben mazi Pakistan’daydım. Tahminî 30 saat trafik. Başkenti İslamabad’a indik. Orada başbakanla görüştükten facia merkezini konuşma ettikten bilahare Karaçi’ye, Karaçi’den bile yüzlerce kilometre ötedeki dominant bölgelerine gittik. Tıpkı bölü üçü, sular altında noksan. Benzeri madde hikâyelemek isterim. Kimini terör örgütleriyle edep ediyorlar. Kimini bile yoksullukla incelik etmeye çalışıyorlar. Yıldız benzeri kaderdir. Kimesne zannetmesin, burada oturan tüm 4’üncü yıla varan Diyarbakır annelerinin vakit kaybetmeden özlük evlatlarının, özlük çocuklarının, babalar özlük evlatlarının ve kendi çocuklarının kokularını yaşamak üzere, onlara yapılan haksızlıkları engel olmak için ayrıksı annelerin çocuklarına, bambaşka ailelerin, babaların çocuklarına yapılacak haksızlıkları engellemek üzere buradalar. Ama onun üzerine başka tıpkı molekül daha var. Onun üzerinde dünyayı haksızlığa uğratanlara alın burada duruş sergileyenlere minnettarız” dedi.’HDP VE PKK AMERİKA’NIN UŞAĞI’ABD’nin PKK ve PYD’ye destek olduğunu nâkil Icra Vekili Soylu, “Zaman Amerika olmasa PKK, PYD diye aynı yıldırı örgütü gayrimümkün. PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır. Onların uşağıdır. Akıbet 3 yılda Amerikalı senatosu PKK ve PYD’ye 2 bilyon dolar resmi yardım yapmıştır. HDP denilen siyasi parti PKK’yla bu arada Amerika’nın uşağıdır. Bunları örtüsüz söylüyorum. Güvenliğimiz olmasa akşam benzeri yerden bire bir yere gidebilme ihtimalimiz gibi mi? Elbette kim faydalı. Bunu yaşadığımız günler de var. Şayet Amerika PKK’nın güvenliğini PYD’nin güvenliğini sağlayamazsa, Orta Şark coğrafyasında az metre girişim atamaz. Hangi in olursa olsun, onun içerisinde duramaz. Bu çok belirtik ve nettir. Ben üstelik bu memleketin bire bir evladıyım. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çabucak ve vakit kaybetmeden Türkiye’üstelik insanlarımızın standardının yükselmesi, hayat ve cesaret içerisinde olması amacıyla bir mücadeleyi ortaya koymuyor. Haddizatında bize dayatılmak istenen benzeri kaderi, baht diye bize zorlatılmak maksut tıpkısı hadiseyle mücadeleyi ortaya koymaya çalışıyor. Kime güvendiğini söylemeliyim. Bunu gür anlayan bu millete güveniyor. ve kendini doğrulama ettiği Cenabı Allah’a güveniyor ve inanıyor. Bu büyüklüğünde belirtik ve nettir. Tamam buradaki anneler kime güveniyor? Diyarbakır’da seçkin acıya cemaat ergin, herhangi bir acıyı yaşamış akşamın dördünden bilahare sokağa çıkamayan Diyarbakır’birlikte şu anda eğer insanlar işlerini rahat yapıyorlarsa esnaf sabahtan akşama büyüklüğünde ticaretini yapabiliyorsa, çocuklarımız üniversitelere gidebiliyor, okullara gidebiliyorsa, Şırnak’a Hakkari’ye bırakın adam gelmeyi, üniversitelere profesör, doçent, hekim gelebiliyorsa ve bugün Hakkari’dahi akim öğrenci tıp fakültesini kazanırken geçen yıl 19, bu yıl 26 mektepli tababet fakültesini kazanabiliyorsa etmek ki bu annelerin burada duruşunun, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politika kıymetlidir. Ama herkesin içerisinde benzeri dertle tıpkısı yara var. Biz kişi meselemizi çözeriz. Biz kendi meselemizi çözmeye muktediriz. Özellikle Gün Doğusu ve Güneydoğu Küçük Asya üzere söylüyorum. Kavgaların birlikte şüphesiz barışa bileceğini ortaya koyan ayrımsız kültürü bize öğreten, ölüsüne günlerce, aylarca topluluk çıkıp taziyelerde birbirinin omzuna kafasını yaslamayı bilen aynı milletten, benzeri anlayıştan ve bir kardeşlikten bahsediyorum. Bizim Amerika’ya ihtiyacımız namevcut. Bizim bizi birbirimizden ayıracak ve bizim kültürümüzden, dinimizden, inancımızdan, inanışımızdan aynı haber olan Avrupa’ya ihtiyacımız yok. Buradan size seslenmek istiyorum. Bu anneler çabucak kendi evlatlarının peşinde değiller. Vallahi de vallahi. Bağdat’ta yaşanan dramın bitmesinin, Şam’bile yaşanan dramın bitmesinin, Halep’te yaşanan dramın bitmesinin peşindeler. Tığ emperyal aynı mutluluk değiliz. Bizim başkasının toprağında çıngı kadar gözümüz namevcut. Başkalarının bizim topraklarda gözü mümkün. Biz Diyarbakır’ın barışına ve hürriyetine, Diyarbakır’ın kardeşliğine, Orta Doğu’nun, Ilımlı Asya’nın, Balkanların kardeşliği namına bakıyoruz. Allah’a hamdolsun. Diyarbakır huzura kavuştukça bu dediğim coğrafyalar huzura kavuşuyorlar. Bizi yok etmek üzere, bizi sıkıntıya vurmak üzere, bizi birbirimizden vira etmek üzere temas tip senaryoyu 10 yıllardır uyguluyorlar. Bu annelerin isyanı, bu annelerin itirazı, bu babaların itirazı ve bu ayaklanma tamam 1097 gündür” diye niteleyerek konuştu.’MÜSLÜMANIZ, ETRAFIMIZDAKİ COĞRAFYAYA HUZURU ÇEVIRMEK ZORUNDAYIZ’304 ailenin isyanının takkadak 7, 8, 9, 10 ve 11 yaşında benzeri çocuğu alıp dağa götürüp, Kalaşnikofun boyu büyüklüğünde o çocuğa silahı verenlere olmadığını hatırlatan Bakan Aristokrat, “Uzanım kocaman değil, kurgu heybetli değil, ihata oylumlu değil, etnik kimlik muhteşem değil. Esbak Pakistan’üstelik benzeri öğün henüz bu gerçekle karşılaştım. Bu kardeşiniz İdlib’de dahi bu gerçekle karşılaştı. Bu kardeşiniz yerinden edilmiş milyonlarca Suriyeli ile karşılaştığı ahit de bu gerçekle karşılaştı. Nadir Cumhurbaşkanımızın sadece derdi bu ülkenin yükselmesi, standartlarının yükselmesi, büyümesi, güçlenmesi değil. Tığ Müslümanız. Etrafımızdaki bütün coğrafyaya huzuru çevirmek zorundayız. Bu Diyarbakır, iki peygamberi koynunda yatıran aynı şehirdir. Dünyada bunun benzeri el henüz, biricik elan örneği söz konusu değildir. Bura dualı tıpkısı şehirdir, evliyalar şehridir. Burası sahabeler şehridir. Burası tarihin bir emanetidir. Bunu ortadan bağışlamak isteyenler, bize bizi, bize geçmişimizi, bize medeniyetimizi, bize kardeşliğimizi kaynatmak istemeyenlere okazyon vermiyor Diyarbakır anneleri. Hani biz okula giderken annemiz, aman evladım özen vücut der evet, Diyarbakır anneleri bilcümle Türkiye ile hep dünyaya aman özen edin diyorlar. Ne olursunuz tığ tıpkısı acıyı çekiyoruz diyorlar. Biz bir sıkıntıyı çekiyoruz diyorlar. 37 evladıyla buluşmanın seçkin anını kıpırdak benzeri kardeşiniz olarak söylüyorum. Seçkin anını kıvrak ayrımsız Cumhurbaşkanının öğün arkadaşı olarak söylüyorum. Dünyada bu yaptıklarının benzeri karşılığı yoktur. Terör örgütlerinin bu yaptıklarının rastgele karşılığı yoktur. Elden tabidirler ve elemandırlar” ifadelerini kullandı.’DÜNYANIN HANGİ ÜLKESİNDE 8 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN ELİNE SİLAH VERMEK VAR’Yavru nöbetinde 4’üncü yıla girildiğini ve bininci günde de burada olduklarını tabir fail Vekil Aristokrat, konuşmasını şöyle sürdürdü;”Bu Arada, burada olmaya bitmeme edeceğiz. Terör örgütü ne ahit bitecek? Yakın zamanda Türkiye’da bitecek merak etmeyin. Allah’ın izni ve inayetiyle. Amma hoppadak bize o yetmez. Etrafımızdaki coğrafyadan söküp atmalıyız. Yıldırı örgütünü söküp atarken bilesiniz, Amerika’yı söküp atmak istiyoruz. Kemiksiz söylüyorum, lafın arkası ve önü bulunmayan. Senelerce darbelerle bu coğrafyayı onun amacıyla karıştırdılar. Alevi, Sünni, Türk ve Kürt, onun amacıyla bizi birbirimize düşürdüler. Onun amacıyla bizi birbirimize yabancılaştırmaya çalıştılar. Dinimizin doğrularıyla dünyanın, medeniyetimizin gerçekleriyle dünyanın buluşmasını istemiyorlar. Hangi olursunuz. Onun üzere bu anneler ne diyorsa bu babalar ne diyorsa ego emirlerine hazır oldum. Onun için nadir Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, onları benzeri zaman boydak bırakmayacaksınız diye fikren, derinden, istem namına bizi talimatlandırdı. Zira onların ortaya koyduğu aynı inanç birilerinin itmesiyle sağlanan tıpkısı akide değildir. Bunu bilmenizi istiyorum. Hacire Ana’dan Ayşegül Hanım’a kadar, Hatice Hanım’a kadar buradaki bilcümle anneler bire bir keskin yürekle burada duruyorlar. Yıllardır, 40 yıldır hemen PKK’yla uğraş ediliyor. Üste 45 yıldır. Bu eylemi, bu duruşu kirletmeye çalışıyorlar. Şevket 3 veya 4 yıl önceki mi var oldu bu coğrafyada? PKK hangi kadar, bu mücadeleyi yaptığı devir içerisinde birlikte çap vardı. Tıpkı bir tane madde yapıyoruz. Onların masumiyetine sahip çıkıyoruz. Onların bu direnme, onların evlatlarına ehil ayazlık anlayışlarını arkalamak istiyoruz. Haykırmalarına, ses çıkarmalarına, engellemeye çalışanlara engel olmaya çalışıyoruz.”

“Dünyanın hangi ülkesinde 8 yaşındaki bir çocuğun eline cebe yüklemek, yıldırı örgütüne onu çoğaltmak nerede vardır” diyen Nazır Soylu, “Anneler şunu de izah etmek istiyorum. Yaptığınız hareket benim cümlelerimle anlatmaya yetmez. Vallahi yetmez, vallahi yetmez. Cesaretiniz yetmez. Ortaya koyduğunuz buyruk yetmez. Babalar sizlere söylüyorum. Herkesin mahalle baskısıyla sindirildiği ve korkutulduğu tıpkısı toplumda burada dosdoğru duruyorsunuz. Ama kendimi size verecekli hissediyorum. Takkadak kendimi size verecekli hissetmiyorum. Çocuklarımı size medyun hissediyorum. Takkadak çocuklarımı medyun hissetmiyorum. Diyarbakır’dahi yetişen ve bugün sabahleyin okula giderken sek sek oynayan çocukların geleceğini size borçlu hissediyorum. Onların ekol okurken. Hayatımda sunma mutlu fail işlerden aynı tanesiydi. Vanlı kardeşlerimiz dahi var burada. Bekirağa Mahallesi’hangi gittim. Binlerce bala gecenin saat 11’inde orada elinde soy, üniversite imtihanına hazırlanıyordu. O çocukları siz oradan kurtardınız. Bu devletin gücüyle, bu milletin ferasetiyle beraber oradan kurtardınız. Onlar yarın bu ülkede kavganın, terörün, karmaşıklığın ve kaosun olmasını isteyenlere karşı kalemleriyle ve meslekleriyle bu arada barışa, kardeşliğe, yükselmeye ve hep dünyaya bu medeniyetin gücünü anlatmaya çalışacaklar” ifadelerini kullandı.

Share: